56 Soruda Aldatma( Zina) Nedeniyle Boşanma Davalarında merak edilen, boşanma avukatına en çok sorulan sorulara yer verdik. Sosyal medyanın yaşattığı illüzyon ile aldatılma oranları gittikçe artmaktadır. Aldatma oranları kıyaslandığında erkeklerin kadınlara nazaran eşlerini daha fazla aldattığı ortaya çıkmıştır. Aldatıldığını öğrenen eş kimi zaman boşanmayı tercih ederken kimi zamanda eşini affederek evliliğini sürdürmeyi tercih etmektedir. Boşanma avukatı İstanbul ilinde görülen aldatma sebepli boşanma davalarında müvekkillerine hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmeti vermektedir.
Zina eski TCK göre bir suçtu. Her suçun bir cezai yaptırımı vardır. Ancak mevcuttaki Türk Ceza Kanunnda zina suç eylemi olarak kabul edilmemektedir. Evlilikte eşini aldatmak ; suç değilken mutlak boşanma sebebidir. Evlilikteki sadakat sorumluluğunu ihlal eden eş kusurludur.
Aldatılmanın verdiği öfke, üzüntü ve sinir aldatan eşin canını yakma isteği boşanma davasının açılması ile adeta sıcak savaşa dönmektedir. Peki aldatmak boşanma davasında aldatanın mal almasını engeller mi? Aldatmak TCK uyarınca bir suç değildir. Ancak boşanma davaları açısından bir kusurdur. Öyle ki hakim, aldatan eşi malların tamamından men edebileceği gibi mal paylaşımındaki payını da indirebilir. Aynı zamanda karşı tarafa nafaka ve tazminat ödenmesine de hükmedebilir.
Aldatan eşin mal almaması için bazı şartlar vardır. Öncelikle aldatma(zina) davasında aldatma kanıtlanmış olmalıdır. Sonrasında davanızda boşanma yönünde karar verilmiş olmalıdır. Mal varlıkları yasal mal rejimine tabi olmalıdır. Bu 3 durum halinde TMK Mad 236/2 gereğince hakim ‘artık değerin’ yarısı üzerindeki alacağı indirebilecek veya tamamen kaldırmasına karar verebilecektir.
Yargıtay 2.H.D. 18.07.2011 tarihli 2010/11719 E. , 2011/12472K. kararında;
”…Davacı kadın, davalı kocasından katılma alacağı talebinde bulunmuştur. Katılma alacağı mal rejimi sona ermeden talep edilmezse TMK Mad 225 gereğince boşanma hükmü kesinleşmekle mal rejimi talebi değerlendirilebilir hale gelmiştir. Mahkemece katılma alacağının reddine karar verilmiştir. Eşin, artık değer üzerinde pay oranının (katılma alacağının) tamamen kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verilmesi için boşanmanın özel sebebi olarak zina veya hayata kast sebebiyle boşanma davası açılmış olması gerekmektedir. Ancak huzurdaki davada boşanma genel boşanma nedenine dayalı gerçekleştiğinden hükmün bozulması gerekmektedir..” diyerek zina ve hayata kast davalarında gerekirse katılma alacağı talebinin reddi gerektiğini bildirmiştir.
Aldatan eş bu haliyle tazminat ve nafaka ödemek zorunda kalırken; mallardan mahrum edilebilecektir. Haklarınızı eksiksiz alabilmek için uzman boşanma avukatı ile çalışmanız gerekmektedir.
Medeni Kanundaki boşanma sebebi olarak sayılan zina eşi dışındaki biriyle cinsel birleşmedir. Eğer cinsellik yok ancak duygusal ilişki varsa evlilik birliğinin temelden sarsıldığını ancak zina olmadığını söylemek daha doğru olur. Cinsellik yaşanmamış ancak mesajlaşmalar, gece aramaları, flört seviyesinde konuşmalar, Instagram, Tinder, Facebook vb. uygulardan başka kadınların fotoğraflarını beğenmek, onlarla yazışmak gibi durumlar var ise bunlar evlilik içerisinde güven sarsıcı davranışlar olarak evlilik birliğini temelden sarsacaktır. Boşanma sebeplerinin varlığı ve boşanma sebeplerine uygun hukuki delillerin değerlendirmesi boşanma avukatı tarafından yapılmaktadır.
Boşanma davası açmak için yetkili Aile Mahkemesi’ne başvurmanız gerekmektedir. Çekişmeli boşanma davası açacaksanız dava dilekçenizde eşinizin yapmış olduğu kusurlu fillere yer vermelisiniz. Dilekçenizin sonuç ve talep kısmında ise kusurlu eşinizden taleplerinize ve davanızın kabul edilerek boşanmanıza karar verilmesini mahkemeden istemelisiniz. Boşanma davaları hukuki birikim gerektiren davalardır bu sebeple iyice araştırma yaparak dava açmanızı tavsiye ederiz. Aksi durumda delillerinizin hukuka aykırı olması dahi sizin ceza davasında sanık olarak yargılanmanıza sebep olabilir.
Boşanma davanızı dilekçe ile açabilirsiniz. Dilekçenizde evlilik birliğinin detaylarına muhakkak değinmiş olmalısınız. Evliliğinizde çocuk varsa çocuğun velayetiyle ilgili taleplerinizi belirtmelisiniz. Boşanmadan ötürü yoksulluğa düşecekseniz tedbir, yoksulluk nafakalarınızı talep etmelisiniz. Çocuğunuz için iştirak nafakası talep etmelisiniz. Hayati tehlikeniz bulunuyor ise muhakkak koruma kararı talep etmelisiniz.
Boşanmadaki mal paylaşımında anlaşamadıysanız mal rejiminden doğan haklarınızı talep etmelisiniz. Ayrıca davalının adresini mutlaka belirtmelisiniz. Sırf bu sebepten dahi davanız reddedilebilir. En temel hususlar bunlardır. Ancak imkanınız varsa mutlaka boşanma avukatından yardım almalısınız.
Tazminat miktarı Türk Hukukunda ödeyeni yoksul etmeyecek, tazminat alanı da zengin etmeyecek makul bir ölçüde olması belirlenmiştir. Boşanma davasındaki maddi ve manevi tazminat miktarı karşı tarafın ekonomik gücüne ve kusurunun ağırlığına bağlı olarak değişecektir. Bu sebeple tazminat hesaplama robotu bulunmamaktadır.
Aldatan eşe çocuğun velayeti verilebilir. Çocuğun velayetini ilgilen durum çocuğun menfaatidir. Sosyal açıdan ve ekonomik açıdan çocukla ilgilenebilecek olan ebeveyne velayetin verilmesi esastır. Çocuğun velayetini ilgilendiren konular için uzunca anlattığımız boşanmada velayet davaları konulu yazımızı okuyabilirsiniz.
Aldatma(zina) sebebiyle boşanma davası açabilmek için dava dilekçesi usul ve esasına uygun düzenlenmiş olmalıdır. Zina davası açmadan önce hukuka aykırı delil sunarak davayı aleyhinize çevirmemek için mutlaka hukuki danışma almalısınız. Eşin gizlice çekilmiş fotoğrafları, dedektif tutarak eşin takip ettirilmesi bu yolla hukuki delil elde edilmesi uygun görülmemektedir. Aldatma davalarında Boşanma avukatı ile dava açacaksanız özel vekaletname çıkartmış olmanız gerekir. Noterde çıkarılacak vekaletname için kimliğiniz hazır bulunmalıdır. Yurt dışında yaşayan müvekkillerimiz ise konsolosluktan randevu almalıdır. Konsolosluk randevuları uzun dönemde verildiği için bir an önce boşanmak istiyorsanız vekaletname işlemlerini halletmeniz gerekmektedir.
Sosyal medya üzerinden bir başkasıyla yazışmak, cinsellik içeren görüntüler paylaşmak, sexting yapmak eşi aldatmak olarak sayılsa da fiziki olarak cinsel birleşme gerçekleşmediğinden zina olarak kabul edilmeyecektir. Ancak burada dosyanın gelişimi önemlidir. Örneğin sosyal medya üzerinden cinsellik içeren yazışmaların ardından bir otel vb yerde buluşma kararı alınmış ve belgelerle sabit ise aldatma(zina) sebebiyle boşanma davası açılabilir. Bu sebeple hukuki yardım alarak hikayenizi boşanma avukatınıza anlatmalısınız.
Aldatma sebebiyle boşanma davasını açmak isteyen tarafın mahkemede delil sunması önemlidir. İş seyahatine gitme tarihlerinde söylenen yerde olmaması güven sarsıcı bir davranış iken aynı tarihlerde başka bir kişiyle otel kayıtları var ise Yargıtay bunun zina (aldatma) olarak görmektedir.
Boşanma davalarında çocuğun tanık olması için öncelikle idrak çağında olması gerekir. İdrak çağının 8 yaş ve üzeri olduğu kabul edilebilir. Aynı zamanda çocuk aldatma olayına şahit olmalıdır. Çekişmeli boşanma davalarında çocuğun tanık olarak dinlenmesi mümkün iken çocuğun psikolojik olarak etkilenmemesi, ileride bu durumdan ötürü pişmanlık yaşamaması adına çocuğun tanıklığına mahkeme huzurunda başvurmak yerine pedagog eşliğinde rapor olarak sunulması daha doğru olacaktır.
Aldatılmayı boşanma davası açtıktan sonra kabul eden eş, davadan feragat dilekçesi sunarak boşanma davasından vazgeçtiğini mahkemeye bildirmelidir. Affettiğiniz taktirde aynı sebebe dayanan dava hakkınızı kaybedersiniz.
Tazminat haksız fiili sebebiyle bir başkasına zarar verenin zararını gidermesidir. Aldatmak, evlilikteki sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaktır. Aldatma sebebiyle açılan boşanma davalarında eşin kusuru varsa tazminat almanız mümkündür.
Boşanmayı istemeyen bir taraf varsa çekişmeli boşanma davası açılır. Boşanmak istemeyen taraf süreci uzatmak adına bazı hamleler yapabilir. Ancak boşanmak isteyen tarafın haklı sebepleri var ise boşanma süreci uzasa dahi sonuçta boşanma kararı verilecektir. Ancak çekişmeli boşanma davalarının minimum 3 sene itiraz mercilerine başvuru ile karara çıkmasının 5 seneyi bulabileceği de akılda tutulmalıdır.
Eşi dışında bir kişiyle dudaktan öpüşen eş hukuki anlamda zina fiilini işlememiştir. Ancak başka bir kişiyle öpüşmek hukuki anlamda evlilik birliğindeki güveni sarsmaktır. Bu sebeple sadece öpüşme varsa evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepli boşanma davası açmak daha uygun olabilir.
Boşanma davası sürerken kusur oranına bakılmaksızın ihtiyacı olan kimse tedbir nafakası alabilecektir. Ancak boşanma sonucunda kusurlu çıkan taraf yoksulluk nafakası alamayacaktır. Kendi kusuru ile evlilik birliğinin bitmesine sebep olan eş nafakaya hak kazanamayacaktır. Boşanma davasının sonucunda velayet kusurlu olan eşe verilmiş ise çocuk yararına iştirak nafakası alabilecektir.
Boşanma davalarına ilişkin dilekçe örneklerini sayfamızda paylaşsak da her evlilik ve her boşanma benzersizdir. Boşanma davalarında tanıklar, kayıtlar, deliller dilekçe talepleri her biri farklıdır. Bu sebeple boşanma avukatı ile çalışmalısınız. Maddi durumunuz elverişli değil ise ikametinizin bulunduğu ilin barosundan adli yardım almanız mümkündür.
Aldatılan eş boşanma davası dilekçesinde eşinin zaman aralığı da belirterek geriye dönük telefon kayıtlarını talep edebilir. Böyle bir durumda mahkeme telefon operatörlerine müzekkere yazarak kayıtları talep edecektir. Ancak burada önemli olan husus hattın aldatan eşin adına olmasıdır. Uygulamada aldatan eş kullanıyor olsa bile hat başka birinin adına ise mahkeme kişisel verilerin ihlali olmaması adına müzekkere yazmayacak, talebinizi reddedecektir.
Duygusal olarak aldatıldıysanız yani mesajlaşmalar var ancak fiziksel olarak cinsel birleşme gerçekleştiğine dair kanıt yok ise evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepli boşanma davası açılması daha mantıklıdır. Böyle bir durum güven sarsıcı davranış olmakla birlikte zina sebepli boşanma davası açmak için yeterli değildir.
Zina (aldatma) davalarında Whatsapp mesaj kayıtları, sosyal medya mesaj kayıtları, üçüncü kişiyle çıkılan tatil, üçüncü kişiyle kalınan otel kayıtları, uzun ve sık telefon görüşmeleri, banka dekontları, tanıklar, fotoğraflar vasıtasıyla ispat edebilirsiniz. Hukuka aykırı deliller kullanır iseniz davanızda bu deliller kabul edilmeyecek ve aleyhinize de ceza davası açılabilecektir. Geri dönüşü olmayan hatalar yapmamak adına boşanma avukatı ile iletişime geçmelisiniz. Boşanma davalarında ispat ve deliller için hazırladığımız makalemizi incelemenizi tavsiye ederiz.
Aldatılan eş çoğu zaman hem eşinden hem de eşiyle beraber olan kişiden intikamını almak istemektedir. Bu sebeple eşine boşanma davası açarken karşı tarafı da bir şekilde cezalandırmak istemektedir. Ancak sadakat yükümlülüğü evlilik bağı olan kişidedir. Dolayısıyla herkes kendi eşinden sorumludur. Üçüncü kişinin aldatma sebepli boşanma davasına taraf olarak dahil olması mantıken de mümkün değildir. Ancak kimi Yargıtay kararlarında aldatan eşle birlikte olan üçüncü kişiye manevi tazminat davası açılmasına imkan tanımaktadır.
Duygusal olarak aldatma sayılsa da hukuk nezdinde yalnızca konuşmuş olmak Zina sebepli boşanma davası açmak için yeterli değildir. Ancak evlilik birliğinde eşler arasındaki güven bağı zarar görmüştür. Bu sebeple evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepli boşanma davası açmak daha uygun olabilir.
Çocuk idrak gücüne sahip ve babanın yanında kalmak istediğini belirtmiş ise mahkeme bu hususu dikkate alabilir. Boşanma davalarında velayet hususu çocuğun yararı gözetilir.
Çocuk 0-8 yaş aralığında ise idrak çağı öncesinde annesine çokça ihtiyaç duymaktadır. Bu sebeple annenin aldatması eşine karşı sorumluluğunun ihlalidir. Çocuğuna karşı yükümlülüklerini ihlal etmiyor ise velayeti almasının önünde engel bulunmamaktadır.
Boşanma davasının sonucunda boşanma kararı verilir ve karar kesinleşir ise taraflar artık boşanmış olurlar. Boşanan çiftlerin medeni halleri değişir ve birbirlerine karşı sorumluluğu kalmaz. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma veya çekişmeli boşanma kararı kesinleştikten sonra yeni öğrenilen durumlar için tekrar boşanma davası açmak mantıken mümkün değildir. Ancak bilmediğiniz durumlar var ise maddi ve manevi tazminat davası açarak hakkınızı alabilirsiniz.
Aldatma sebebiyle açılan boşanma davalarının süresini davanın açıldığı il, mahkemenin yoğunluğu, dosyadaki evrakların takip edilerek zaman kaybının engellenmesi, delillerin huzurda hazır edilmesi gibi hususlar belirleyecektir. Bu sebeple aldatma sebebiyle açılan boşanma davalarında minimum 2.5- 3 sene arasında süreceğini söyleyebiliriz.
Eski sevgili ile görüşmenin içeriği önem taşımaktadır. Aldatma olarak sayılması için eşin sadakat yükümlülüğünü ihlal edecek fiziksel cinsel birleşme gerçekleşmelidir. Benzer şekilde konuşmaların cinsel nitelikli olması akabinde otelde kalınması, tatile çıkılması aldatma olarak kabul edilecektir. Ancak cinsellik içermeyen duygusal görüşmeler güven sarsıcı hareketler olarak nitelendirilerek evlilik birliğinin temelden sarsılması kabul edilebilir.
Aldatmayı ispat etmek yine hukuk kuralları çerçevesinde olmalıdır. Dedektif tutularak kişinin takip ettirilmesi bu yolla elde edilen deliller hukuka aykırı olduğundan mahkeme nezdinde hükümsüzdür. Üstelik dava dosyasına sunulan hukuka aykırı deliller sebebiyle karşı tarafın şikayeti üzerine ceza davasında yargılanabilirsiniz.
Aldatıldığından şüphelenen eş karşı tarafın telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletlerine casus yazılımlar yükleyerek geriye dönük mesajları kaydetmesi ve bu şekilde aldatma davasında delil oluşturmaya çalışması hukuka aykırı deliller olarak nitelendirildiğinden kabul görmeyecektir. Bu durumun fark edilmesi halinde eşiniz özel hayatının ihlal edildiği gerekçesi ile sizden şikayetçi olabilecektir.
Boşanma davanızın dilekçesinde talep kısmında otel kayıtlarının getirilmesini mahkemeden talep edebilirsiniz. Mahkemenin talebi üzerine otel kayıtları iletmek zorundadır. Talebinizin takibini yaparak delillerinizin toplanma aşamasını sıkı bir şekilde takip edebilir veya hakkınızı alabilmek için boşanma avukatı ile çalışabilirsiniz.
Zina davaları için cinsel fiziki birleşme şarttır. Bu sebeple el ele tutuşmak cinsel birliktelik olmadığından sadece bu delile dayanarak zina davası açılması uygun olmayacaktır. Evlilik birliğinin güven sarsıcı davranışlardan ötürü temelden sarsılması sebebiyle dava açmak daha doğru sayılacaktır.
Boşanma dilekçenizde manevi tazminat konusuna yer verebilirsiniz. Ancak dilekçenizde yer vermediyseniz boşanma davası kesinleştikten sonraki 1 yıl içerisinde maddi ve manevi alacaklarınıza dair dava açabilirsiniz.
Danışanlarımız anlaşmalı boşandıktan sonra aldatıldıklarını öğrendiklerini eğer aldatıldıklarını bilseler idi anlaşmalı boşanma yerine çekişmeli boşanacaklarını ifade etmektedir. Bize danışanlar öğrendikten sonra yapılacak bir işlem olup olmadığını merak etmektedir. Öncelikle anlaşmalı boşanma davanız kesinleştikten sonra boşanmış olursunuz. Boşanmış çiftlerin tekrar aldatma sebepli boşanma davası açarak tekrar boşanması mantıken de hukuken de mümkün değildir. Ancak anlaşmalı boşanma dilekçesinde maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmamışsanız yeni öğrenilen bilgiler ışığında dava açarak tazminat hakkınızı alabilmeniz mümkündür.
Evlilik sözleşmesi tarafların olası bir boşanma halinde mal rejimlerini düzenlemek üzere kurulmuştur. Aldatma halinde şu şekilde ödeme yapılır gibi madde konulması evlilik sözleşmesinde düzenlenmez.
Hamile iken aldatılan eş boşanma davasında kadının sahip olduğu tedbir, yoksulluk nafakalarını talep edebilecektir. Çocuğun doğum dönemi boşanma davası süresi içerisinde ise doğum masraflarının karşılanmasını talep edebilir. Boşanma dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat, nafaka, mal rejiminden kaynaklanan haklarını talep edebilir.
Aldatılan erkek, hukuka uygun delillerini mahkemenin dikkatine sunarak boşanma davasında eşinin kusurunu ispatlayabilecektir. Evliliğin bitimine kusuru ile sebep olan taraf diğer tarafın zararını karşılamak zorundadır. Boşanma ve tazminat gerekiyor ise nafaka taleplerinizle birlikte boşanma davası açabilirsiniz.
Aldatma(zina) davaları boşanma davasından sonra açılamaz. Boşanmış çifttin tekrar boşanacağı düşünülemez. Bu sebeple aldatma davasını boşanma gerçekleşmeden açılabilir.
Boşanma davalarının tüm türlerinde o konuda daha önce verilmiş emsal kararlar önem taşımaktadır. Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararları mahkeme hakimini bağlayıcı hükümlerdir. Bu sebeple iyi bir boşanma avukatı dava dilekçesinde muhakkak müvekkil lehine olan emsal Yargıtay kararlarını araştırarak dava dosyasına ekleyecektir. Şahsen dava açacak iseniz siz de lehinize olan hükümleri araştırarak dava dilekçenize eklemenizi tavsiye ederiz.
Gizli kamera ile aldatıldığına dair delil toplamak hukuka aykırı delil oluşturmak maksadını taşımaktadır. Hukuka aykırı delil ile hak iddia edilmesi mümkün değildir. Görüntüyü sunan eş özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği için eşi tarafından savcılığa verilebilir.
Türk hukukunda taraflar her zaman şahsen dava açıp davalarını yürütebilirler. Ancak hak kaybınız olmaması adına boşanma avukatı ile çalışmanız faydanızadır. Boşanma davasında avukat tutacak imkanınız yok ise adli yardım birimine giderek barodan yardım alabilirsiniz.
Eşler 01.01.2002 tarihinden sonra evlenmiş ise edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olur. Böyle bir durumda aksine bir mahkeme kararı yoksa evlilik birliğinden sonra edinilmiş mallar yarı yarıya paylaştırılacaktır. Ancak hakimin takdiri ile tarafların mallardan alacağı oran değiştirilebilir. Örneğin mahkeme kararı ile aldatan eşin %30, aldatılan eşin %70 oranında mallar üzerinde hak sahibi olması belirlenebilir.
Suç unsuru taşıyan eşyalar hakkında TCK gereğince el koyma kararı verilebilir. Zina (aldatma) bir suç değildir. Bu sebeple boşanma davasında tarafların telefonlarına el konulması söz konusu değildir.
Aldatıldığını ispat etmek isteyen eş ilgili uçak firmasına mahkeme tarafından müzekkere yazılmasını talep ederek uçuş bilgilerini isteyebilir.
Boşanma davalarında tarafların birinin talebi üzerine banka dekontları , mahkemeden müzekkere yazılması ile istenebilecektir.
Boşanma davalarında eşin aldattığına dair hiçbir delil sunulamasa dahi davalı eş aldattığını ifade etse dahi zina delili olarak kabul edilmeyecektir. Hakim tarafların beyanları ile bağlı değildir.
Zina davaları olayın gerçekleşmesinden itibaren 6 ay; herhalde 5 sene içerisinde açılmalıdır. Tekrar eden aldatma vakalarında son fiil tarihi geçerlidir. Dolayısıyla eldeki deliller 5 sene boyunca geçerli olacaktır.
Çocuğun menfaati gereğince; anne eşini aldatmış olsa dahi velayet anneye verilebilir. Çocuk idrak gücünün başladığı 8 yaşa kadar annenin yoğun bakımına ihtiyaç duyar. Özellikle 0-4 yaş mahkeme nezdinde çocuğun annede kalmasına yönelik önemli yaş eşiğidir.
Uzaklaştırma kararı mahkemeden şiddetin varlığı halinde alır. Bu şiddet fiziksel olabileceği gibi telefonlar arama, ailedeki diğer bireylere ulaşma, tehdit, hakaret gibi fiillerde bulunma şeklinde olabilir. Bu sebeple aldatılan eş şartları oluşmuşsa uzaklaştırma kararı alabilir.
Aldatma fiilini öğrendikten 6 ay herhalde 5 yıl içerisinde dava açılmaz ise dava hakkı kaybolacaktır. Aldatma fiilinin süreklilik arz etmesi halinde en son gerçekleşen aldatma fiilinden itibaren süre başlayacaktır. Aldatmayı öğrenmesine rağmen barışan tarafın aldatmaya dayanan dava açma hakkı düşer.
Tinder uygulaması ve benzeri sosyal medya arkadaşlık uygulamaları doğrudan cinsel birliktelik yaşandığının delili değildir. Taraflar arasındaki güven birliğinin sarsıldığını hukuk kabul etmekle birlikte buluşma ve fiziksel birliktelik olmadan zina davası açılması mümkün değildir.
Fotoğrafın kamuya açık olarak paylaşılması, tarafların aralarında görüşme ve buluşma gerçekleşmemiş olması veyahut bu görüşme ve buluşmalar gerçekleşse dahi cinsel bir amaç taşımaması halinde aldatma değildir. Ancak tarafların arasında güven sarsıcı durumlar var ise evlilik birliğinin temelden sarsılması sebepli boşanma davası açılabilecektir.
Hukuka aykırı toplanan deliller aldatma davalarında kullanıldığı taktirde mahkeme tarafından dikkate alınmayacaktır. Ancak hukuka aykırı delil toplayan taraf hakkında Türk Ceza Kanunu gereğince hakkında ceza davası açılması söz konusu olabilecektir.
Zina eylemi cinsel birleşme ile gerçekleşir. Aldatan eşin üçüncü bir kişiye duygusal amaçlı ve şüphe duyulacak sıklıkta çiçek göndermesi halinde eşler arasındaki güven ilişkisinin sarsılmasına dayalı boşanma davası açılabilecekken sadece bu delil ile zina davası açılmasının uygun olmadığı görüşündeyiz.
Gece yarısı biriyle sürekli hale gelen görüşmeler taraflar arasında normal olmayan bir ilişkinin kurulduğuna dair delil olabilir. Ancak yazışmaların içeriğini bilmeden dava açmak ilerleyen süreçte davanızın reddedilmesine sebep olur. Eşler birbirine sadakat yükümlülüğü ile bağlıdır. Bu sebeple eşin, üçüncü kişiyle makul olmayan saatlerde sohbeti zina olarak sayılmasa dahi duygusal aldatma olarak sayılabilir. Zinaya dayalı dava açmak için yeterince kayıt yok ise evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı dava açmak mümkündür.
Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişmekle birlikte boşanma kararı şahsen almanız gereken bir karardır. Avukatın, anne babanın, dostun, akrabanın tavsiyesi ile boşanma kararı alınmamalıdır. Boşanmak kişiye bağlı bir karardır. Taraflar aldatsa veya aldatılsa dahi boşanmak istemeyebilir. Hem boşanma kararı alan hem de almayan herkese saygı duyarak; bu kararın onların özel hayatına ilişkin olduğu ve bu kararın sonuçlarına tarafların katlanacağını bilmemiz gerekmektedir.
Boşanma kararı alırken düşünmeniz gereken ilk ve en önemli şey çocuğunuzun ve sizin menfaatidir. Maddi ve manevi durumunuzu, çocuğun bakım ve ihtiyaçlarını karşılayacağı yeni düzene hazır olup olmadığını düşünmelidir.
Aldatılma oranları sosyal medya uygulamaları sayesinde inanılmaz oranda artmıştır. Boşanma davalarının açılma sebeplerinde zina davaları 2. sırada gelmektedir. Bu çok ciddi bir orandır. Ancak bazı durumlarda aldatılan eş boşanmak istememektedir. Bunun en önemli sebebi eşinin 3.tarafla evlenme ihtimalinin önüne geçmektir. Aldatan eş boşanmak da istiyor ise davacı kadın boşanmayarak eşini ve üçüncü tarafın resmi birleşmesini engelleyip, işlerini zorlaştırarak bir nebze olsun manevi tatmin yaşamaktadır.
Kimi durumlarda aldatılan eş özellikle yaşı küçük çocuklar da var ise çocuklarının menfaatini düşünerek boşanmak istememektedir. Aldatılan kadının boşanmama sebepleri evliliğin mevcut durumuna göre değişkenlik arz ederek her ilişkide farklılık gösterecektir.
Aldatılan kadınların ruhsal durumu incelendiğinde görülmüştür ki uzun bir süreç boyunca kadın tekrar güvenmekte, ikili ilişki kurmakta zorluk çekmektedir. Aldatılan eşin evlilik birliğine inancı oldukça azalmıştır. Aldatılan eşin maneviyatındaki bu zarar manevi tazminat davası açılarak bir nebze olsun tatmin edilmeye çalışılacaktır.
Eserçelik Hukuk Bürosu; İstanbul ilinde faaliyet gösteren ve Avukat Doğa Eser Eserçelik tarafından başta sağlık ve boşanma hukuku alanında hizmet veren İstanbul Hukuk Bürosudur.
