Bize Yazın

av.esercelikeser@gmail.com

Boşanmada Mal Paylaşımı Davası

Boşanmada mal paylaşımı,  boşanma davası açıldığı anda veya dava bitip boşanma kararı kesinleştikten sonra düzenlenebilir. Boşanmada mal paylaşımının ne olduğunu belirleyebilmek için öncelikle kanunumuza bakarak yasal olarak düzenlenen mal rejimleri konusunda bilgi sahibi olmamız gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu evli çiftler için Mal rejimi tasfiyesi evlilik birliği içerisinde edinilen malların; eşler ayrıldıktan sonra nasıl paylaşacaklarına ilişkindir. Mal rejimleri Türk Medeni Kanunu’nda farklı başlıklar halinde düzenlenmiş olup eşlere çeşitli seçenekler sunulmuştur. Boşanmada mal paylaşımı konusu hukuki olarak teknik bilgisi yoğun, karmaşık ve kabul edildikten sonra geri dönüşü olmayan davalardır. Boşanma avukatı, ilinde açılan boşanma ve mal paylaşımı davalarında müvekkillerine hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmetleri vererek müvekkilinin hakkını almasını sağlayacaktır.

Eşler nikah tarihinden önce aralarında bir sözleşme ile hangi mal rejimini uygulayacaklarını kararlaştırabilir. Ancak taraflar sözleşme yapmamışsa evlendikleri andaki mal rejimine tabi olacaklardır.

01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi gereğince eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi. Bu tarihten önce evlenen kişilerde edindikleri malları boşanmak isterlerse ‘katkı payı alacağı’ hesaplama yöntemi ile çözüme kavuşturmaları gerekmektedir.

Mal ayrılığı rejimlerinde eşler kendi malları üzerinde özgürce tasarruf edebilir. Her birinin malları, geliri, kazançları kendilerine ait kişisel malları kabul edilir. Boşanmalarda mal ve paraların paylaşılması hususunda kadın ve koca; eşinin malı üzerinde hak iddia edebilmek için mutlaka katkıda bulunmuş olmalıdır. Yani  mutlaka katkı payı alacağına konu olacak mal ve hizmeti eşine göstermiş olmalıdır.

01.01.2002 tarihinden sonra evlenen çiftler yasal mal rejimi olarak edinilmiş mallara katılma hakkına tabidir. Günümüzde kabul edilen mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olmak istemeyen eşler diğer iki mal rejiminden istediğine tabi olabilecektir. Bunu yapmak için taraflar notere giderek mal rejimlerini belirlediklerini tescil ettirmelidir. Evli çiftlerin mal rejim sözleşmelerini düzenlerken dikkat etmesi gereken usul ve esaslar bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun izin verdiği yasal mal rejimleri dışında bir sözleşme geçerli olmayacaktır. Mal rejimi sözleşmelerini düzenlemek ve tescil etmek için mutlaka noter onayından geçmiş olmalıdır. Taraflar mal rejim sözleşmelerini evlilik öncesinde yapabileceği gibi evli oldukları esnada da yapabilirler. Sözleşmelerin hukuka uygun olması için etik olma şartını da taşımaları gerekir.

Mal rejimi sözleşmeleri teknik ve hukuki olduğundan mutlaka uzman bir  boşanma avukatından yardım alarak hazırlanmalı ve doğru hukuki sözleşme düzenlenerek notere tescil edilmesi gerekmektedir. Mal rejimi sözleşmeleri tarafların kişisel malını kapsamamaktadır. Bu sebeple kişisel mal varlığına nelerin girdiğini öğrenmeniz gerekmektedir. Mal rejimini yasalara uygun şekilde gerçekleştirmek ve süresini kaçırmamak için iletişim adreslerimizden ofisimize ulaşabilirsiniz.

İçerik Haritası

Boşanmada Mal Paylaşılması Davası Süresi ( zamanaşımı def’i)

Boşanmada mal paylaşımı davası açabilmek süreye tabidir. Mal paylaşımı davalarını boşanma davanız sırasında açabilirsiniz. Boşanma davası kesinleşmeden mal rejimi düzenlenemeyeceğinden mahkemeniz tarafından bu husus bekletici mesele olarak görülecektir. Bekletici mesele olarak sayılmasına rağmen davanızın süresinde açıldığı kabul edilecek ve boşanma davanız kesinleştikten sonra mal paylaşımı yapılacaktır. Mal paylaşımı davası boşanma davaları kesinleştikten sonraki 10 yıl içerisinde açılabilir. Ancak bu süre üst sınır olup söylediğimiz gibi dava açma sırasında da mahkemeden mal paylaşımının yapılmasını talep etme hakkınız bulunmaktadır. 10 yılın sonunda dava açmazsanız artık bu hakkınızı kaybetmiş olursunuz. Boşanma esnasında mal paylaşımı davasını da açmak mal kaçırma gibi hususların yaşanmasını önleyecektir. Mal kaçırmadan kurtulmak için mutlaka ilgili tedbir kararlarının vekil aracılığıyla alınması gerekmektedir. Bu sayede etkili ve hızlı bir şekilde kötü senaryoların yaşanmasının önüne geçersiniz.

4721 sayılı TMK mal paylaşımı tasfiyesi davaları için herhangi bir zamanaşımı düzenlenmemiştir. Ancak Borçlar Kanununa baktığımız zaman her alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu sebeple eşinizden alacağınız olduğunu iddia etseniz dahi bu davayı 10 yıl içerisinde açmanız gerekmektedir.

Evliyken mal paylaşımı yapılabilir mi?

Boşanma davalarında mal paylaşımının yapılması için öncelikli olarak evlilik tarihi içerisinde geçerli olan mal rejiminin tespit edilmesi gerekir. Eşler eğer evlilik içerisinde dava açmamış iseler yürürlükte olan kanuna tabidirler. Evlilik birliği içerisinde mal paylaşımı yapmak isteyen taraflar evliliğin üzerinden 1 sene içerisinde mal paylaşımı davasını avukat aracılığıyla dava açarak çözümleyebilir. Dava açılmaz ise yürürlükteki kanuna tabi olurlar.

Eser Eserçelik Whatsapp Hattı

Boşanmada Mal Paylaşımı Görevli Mahkeme

Aile mahkemelerinin kuruluş, görev, yargılama usullerine dair kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. fıkrası uyarınca 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlüğü ce uygulama şekli hakkında kanun uyarınca aile hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür.

Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan görevli olmayan bir mahkemede dava açmanız davanızın esasa geçmeden yani dava konunuz görülmeden şekil şartına uymadığı için reddedilecektir. Bu sebeple mal rejimi davalarını muhakkak vekiliniz aracılığıyla yürütmeniz gerekmektedir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Yetkili Mahkeme

Mal paylaşımı davalarında yetki 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, aileyi ilgilendiren bir hususunda devamı niteliğindeki konu olduğundan Aile Mahkemeleri yetkilidir. Mal paylaşımı davası eşinizin ölümünden ötürü görülüyorsa eşin ölmeden önce yaşadığı yerleşim yeridir. Bunun haricinde terk sebebiyle açılan boşanma davasının görüldüğü mahkemede mal paylaşım davası da açılabilecektir.

Boşanmada Mal Paylaşımı İspat

Kadınlar özellikle boşanma esnasında kendine takılan takıları eşinin alıp alamayacağını merak etmektedir. Mal paylaşımı davalarında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır. Hayatın akışı esnasında kadının eşyaları evinde muhafaza edildiği kabul edilir. Dolayısıyla kadın ziynet eşyalarını eşinin aldığını söylüyorsa bu iddiasını ispat etmelidir. Bunun haricinde boşanma davalarında genel hukuk kuralları uygulanır. Nasıl ki boşanma davanızda ispat yükümlülüğü siz de is mal paylaşımı davalarında da ispat yükü sizdedir.

Boşanmada Mal Paylaşımında Ziynet Eşyaları

Kadınlar özellikle boşanma esnasında kendine takılan takıları eşinin alıp alamayacağını merak etmektedir. Mal paylaşımı davalarında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır. Hayatın akışı esnasında kadının eşyaları evinde muhafaza edildiği kabul edilir. Kadın ziynet eşyalarını muhafaza etmemişse veyahut eşinin kendisinden aldığını iddia ederse mutlaka bu iddiasını ispatlamak zorundadır. Boşanma avukatı ile çalıştığınız takdirde vekiliniz davanızın ispat ve delillerini sizin için derleyecek ve mahkemeye sunacaktır.

Boşanmada Mal Paylaşımı Bağışlamalar

Boşanmada mal paylaşımı hususunda bir eş diğer eşe mal varlığına katkı sağlayacak şekilde bağışlama yapabilir. Bağışlama 6098 sayılı TBK gereğince ‘bağışlayanın sonuç doğurmak üzere; bağışlandığı kişiye karşılıksız olarak kazandırma yapmayı üstlendiği sözleşmedir.’

Boşanma davalarında eşler gelecekte verileceğini iddia ettiği bağışlarda bulunabilir. Eşin boşanmasını sağlamak adına eşinin mal paylaşımından yoksun kalmasına sebep olabilir. Bu sebeple kanun koyucu ‘henüz ele geçmemiş bir haktan vazgeçmek, mirası reddetmek bağışlamak değildir’ demiştir. Boşanmada mal paylaşımı davaları görüldüğü gibi hukuki olarak çok fazla ayrıntı barınmaktadır. Boşanmada mal paylaşımı esnasında hakkınızı alabilmeniz için mutlaka uzman bir boşanma avukatından yardım almanız gerekmektedir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Edinilmiş Mallara Katılma

Evlilik birliği içerisinde yasal olan mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejimi taraflar evlilik birliği devam ederken elde ettikleri mallar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Ayrılık veya boşanma esnasında taraflar evlilik birliğini sonlandırdığında bu malları da aralarında paylaşacaktır.

Taraflar edinilmiş mallara katılma rejimini uygulamak istemezlerse; TMK belirtilen yasal mal rejimi sayılmayan diğer 3 tür mal rejiminden birini seçmelidir. Bu rejimleri ‘Mal Ayrılığı’, ‘Mal Ortaklığı’Paylaşmalı Mal Ayrılığı‘ olarak ifade edebiliriz. Görüldüğü gibi son derece hukuki bilgi içeren ve karmaşık olarak görülen mal rejimleri tasfiyesi konusunda mutlaka boşanma avukatından vekillik hizmeti almalısınız. Mal rejiminizi seçerken mal varlığınızın statüsü aktif veya pasif varlık oluşu, eşlerin mal varlığına katkısı gözetilerek tarafların menfaatine daha uygun mal rejimi belirlenir. Taraflara mal rejimleri hususunda danışmanlık veren boşanma avukatı anlaşılan hususları Mal Rejimi Sözleşmesi halinde noterde tescil edecektir. İletişim adreslerinden boşanma avukatına ulaşabilirsiniz.

Mal rejimi sözleşmelerini noterde düzenleme veya hazırlanmış sözleşmeyi onaylatma şeklinde düzenleyebilirsiniz. TMK belirtilen mal rejimlerini evlilik esnasında veya evlilik öncesinde düzenleyebilirsiniz. Evlilik gerçekleştikten sonraki 1 yıl içerisinde seçilen mal rejimi sözleşmesini belirtmeniz gerekmektedir.

Boşanmada Mal Paylaşımı Gider ve Harçlar

Hukuk sistemimizde ceza davaları haricinde açılan hukuk davalarının tamamında devlet dosya açma masrafını davacıdan tahsil eder. Bazı davalar maktu harca yani davanın bedeli ne olursa olsun sabit bir harca tabidir. Bazı dava türleri ise nisbi harca tabidir. Nisbi harcın ne kadar olacağı davanın değerine göre belirli bir yüzdelik üzerinden hesaplanır. Dava harç ve giderlerinin tamı tamına yatırılması gerekir. Harç ve giderler usule ilişkin olup eksikliği halinde tamamlanması için süre verilir. Süresi içinde harç yatırılmadığı takdirde davanız usulden reddedilecektir. Mal paylaşımı ve değerlerinin hesaplanması için iletişim adreslerimizden bize ulaşabilirsiniz

Evlilik Tarihi 01.01.2002 Öncesi ise Mal Paylaşımı

Eski Kanun metninde önemli ölçüde değişiklik yapılarak  güncel kanununda  mal ayrılığı rejimi de benimsenmiştir. Örneğin 2002 öncesinde alınan taşınmazlar kimin adına tapuda tescil edilmişse o eşe aittir. Mal ayrılığı rejiminde tapu tescilindeki ev o eşin kişisel malı olarak kabul edilmiştir. Malın alımında katkı sağlayan eş boşanma aşamasında katkı payını katkı payı alacağı olarak talep edebilir. Ancak ispatları ile birlikte eş; alacak talepleri için  katkı payı alacağı davası açması gerekir. Katkı payı alacağı davasında eş taşınmaz veya taşınırın (araç vb) alımına yapmış olduğu yatırımları delilleriyle birlikte talep edecek ve ispatlayabildiği oranda katkı payını alacak ve mal rejimi tasfiyesine dahil olacaktır.

Kişilerin evlilik tarihi 01.01.2002 tarihi öncesinde olmakla birlikte hem bu tarihten önce hem de bu tarihten sonra mal varlığı edinilmişse iki farklı mal rejimine göre mal tasfiyesi yapılacaktır. 2002 öncesindeki mal rejimi tasfiyesinde yasal olan mal ayrılığı rejimi olduğundan; mal varlığı taraflardan hangisi üzerine tescil edilmişse yukarıda açıkladığımız gibi o kişi üzerine bırakılacaktır. Aksini ispat etmek ve katkı payını ispatlamak tescil üzerine olmayan tarafa aittir. 2002 sonrasında edinilen mallarda ise edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olduğundan mallar tarafların sayılacaktır.

Mal Paylaşımı Davalarında Katkı Payı Alacağı Nedir?

01.01.2002 öncesinde 743 sayılı Kanuna tabi olan eşler arasında yasal olarak geçerli olan rejim Mal ayrılığı idi. Mal ayrılığı rejiminde Borçlar Kanunu’nda tamamlanması ile eşlerin bu tarihe kadar edindiği mallar varlıklarının tasfiyesinde çözüm ‘katkı payı alacağı’ hesaplaması ile yapılır. Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir. Malının idaresi kendisine aittir. Eşlerin malları, gelirleri, kendi kazançları ile yine kendilerine ait kişisel mallarıdır. Kadın veya koca eşinin mal varlığı üzerinde katkı payı alacağı talep etmesi için mutlaka para veya hizmet değerinde bir katkı sağlamış olmalıdır. Katkısını ziynet eşyalarını, miras payını veya kendisine verilen bir bağışı toplu olarak koymuş olabilir. Yine bu katkısı toplu olarak değil de aylık olarak kazancından, gündeliğinden pay vermek şeklinde olabilir.

Toplu olarak katılan parada malın satın alındığı tarihteki rayiç bedeli ve tasfiyesi istenen malın hem dava tarihi hem de edinildiği zamanki rayiç bedeli ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Görüldüğü gibi mal tasfiyesine ilişkin davalar oldukça karmaşık olup mutlaka bir boşanma avukatı ile çalışmanızda fayda vardır.

Katkı payı alacağına dair davalar mal paylaşımı ana konusuna bağlı olarak açılacağı için görevli mahkemesi aile mahkemesidir. Aile mahkemeleri bazı ilçelerde bulunmayabilir. Bu durumda aile mahkemelerinin alanına giren hususları Kanuna dayanarak asliye hukuk mahkemeleri bakar.

Katkı Payı Alacağı Neleri Kapsar?

Katkı payı alacağı; mal ayrılığı rejimine tabi çiftlerin yani 01.01.2002 öncesinde evlenmiş çiftlerin boşanmaları halinde mal varlıkları üzerindeki haklarını hesaplamak için kullanılan hesaplama yöntemidir. Katkı payı alacağı muhakkak somut bir hizmet veya maddi mal varlığı ortaya koymaktır. Yani ev hanımı olan eşin evin işlerinde eşine yardım etmesi bu sebeple de diğer eşin çalışarak mal varlığı edinmesinde ev hanımı olan eş alacak iddiasında bulunamayacaktır.

Bir örnek vermek gerekirse eşlerden biri çalışmıyor diğeri ise kendisine evlilik birliği içerisinde bir araç almış. Bu araç kimin üzerine tescillenmişse boşanma anında da o kişiye aittir. Eş ancak üzerinde katkı payı alacağına konu olabilecek bir para veya hizmet değerinde bir alacağı varsa hak iddia edebilecektir.

Bir diğer örnekte ise mal ayrılığı rejimine tabi iki eş de çalışıyor ve eşlerden biri üzerine bir taşınmaz varsa eş aylığını bu malın alımına katkı olarak sunmuşsa ispatladığı miktar oranında denkleştirmeye tabi tutarak talepte bulunabilecektir. Eşin çalıştığı sabit ancak gelir bilgisi sabit değilse eşin gelirine ilişkin belgelere de ulaşılamıyorsa ilgili meslek kuruluşlarına yazı yazılarak yaklaşık gelir durumu hesaplanır. Her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statülerine bakılarak kişisel harcamaları ayrıca kocanın 743 Sayılı Kanun 152. Madde gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yaptığı harcamalar düşülerek kalan miktarın üzerindeki tasarruf oranları belirlenir. Bulunan oranlar, eşlerin çalışma karşılığı elde ettikleri düzenli gelirleriyle mal tasfiyesine konu mal varlığı üzerindeki katkı payları belirlenecektir. Ayrıntılı bilgi ve danışmanlık için boşanma avukatınızla iletişime geçiniz.

Mal Paylaşım Davalarında Değer Artış Payı Alacağı Nedir?

4721 Sayılı Kanun, Madde 227′ de değer artış payı alacağının ne olduğu açıklanmıştır.

İlgili Madde uyarınca ; Eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiye sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıçtaki değeri esas alınır.

Böyle bir malın daha önce elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler.

Eşler, yazılı bir anlaşmayla değer artışından pay almaktan vazgeçebilecekleri gibi, pay oranını da değiştirebilirler.

Katkı payı alacağı ile değer artış payı alacağı birbirinden tamamen farklı kavramlardır. 01.01.2022 tarihi öncesinde yapılan evliliklerde mal ayrılığı rejiminin benimsendiğini ifade etmiştik. Eşlerden birinin 01.01.2002 öncesinde alacak hakkı katkı payı alacağına dayanırken bu tarihten sonraki yıllarda alacak hakkı değer artış payı alacağına dayanacaktır. Katkı payı alacağındaki durum ortaya konan toplu para ve düzenli gelirlerle yapılan katkı oranları birleştirilerek, tasfiyeye konu malvarlığının dava tarihindeki piyasa (rayiç) değeri ile çarpılarak her eşin katkı payı alacağı bulunur.

Değer artış payı alacağında ise; eşlerden birinin edindiği tasfiyeye konu malvarlığı katkı tarihine göre değer kaybına uğramışsa katkının başlangıçtaki değeri esası alınır. (TMK 227/1) Böyle bir mal boşanma aşamasından önce elden çıkarılmışsa hakim, hakkaniyet ilkesine göre diğer eşe ödenecek alacak payını belirler. Değer artış payı alacağını talep etmek için de yine para veya parasal olarak ölçülebilecek somut bir hizmet veya maddiyet olmalıdır. Değer artış payı 01.01.2002 tarihinden sonraki mal paylaşım davalarında kullanılan hukuki hesaplama yöntemidir. Bu tarihten önceki hesaplama yöntemi katkı payı alacağıdır. Katkı payı alacağında malın dava tarihindeki piyasa değeri gözetilirken, alacağın ferileri olan faiz konusunda dava tarihi esas alınacaktır.

Boşanınca ev kimde kalır
Boşanınca ev kimde kalır

Mal Paylaşımında Artık Değere Katılma Alacağı Nedir?

Artık değere katılma alacağı, katılma alacağı ile karşılaştırılsa da tamamen farklı kavramlardır. Şöyle ki katılma alacağı, mal ayrılığı rejimine tabi olan eşlerin mal tasfiyesi esnasındaki alacaklarını hesaplama yöntemidir. Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan evli çiftler için artık değere katılma alacağı hakkı mevcuttur.  Artık değere katılma alacağı ise mevcut TMK uyarınca Eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki 1 yıl içerisinde, diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yapılan karşılıksız kazandırmalar ile mal rejimlerinin sona erdiği anda sanki o malvarlığı elden çıkmamış gibi mal rejimi tasfiyesine dahil edilir. Kanun burada mal kaçırma olarak ifade edilebilecek olumsuz durumlarda diğer eşi korumayı amaçlamıştır. Kanun koruyucu TMK 229′ da belirttiği hali ile eşler ortak mal varlıklarını kötü yönetmiş bu sebeple de satış gerçekleşmiş ve bu satışın sonunda elde edilen gelirden her iki eş de faydalanmışsa artık tekrar diğer eşten bu mal varlığı içerisindeki katılma alacağı talep edilemeyecektir.

Artık değere katılma alacağı ; TMK Madde 229 da belirtilen değerler ile denkleştirme sonucu elde edilen değerleri de dahil ederek, eşin edinilmiş malların toplam değerinden bu mallara ilişkin pasifleri(borçları) çıkardıktan sonra kalan artık değerin (TMK M.231) yarısı diğer eşin alacak hakkıdır.

Artık değere katılma alacağı kanundan kaynaklı bir haktır. Giriş kısmında açıkladığımız katkı payı alacağından farklı olarak ; artık değere katılma alacağına sahip olmak için ortaya somut bir mal veya hizmet koymasına gerek yoktur. Yine benzer şekilde mal tasfiyesine konu edimin iyileştirilmesine, korunmasına katkı da bulunmasına gerek yoktur.

Evlilik Tarihi 01.01.2002 ve sonrası ise Mal Paylaşımı

Eşlerin maddi konularda fikir birliği ve uyumu ile oluşacak sağlıklı bir mali ortaklığı, evliliğin dayanışma ve birliktelik içinde olması açısında çok önemlidir. Eşler mal rejimine tabi olduğu sürece karşılığını vererek edindiği mal varlığının kazanılmasında, korunmasında ve iyileştirilmesinde diğer eşin de katkısı olduğunu kabul ederek bu katkının evliliğin mali yansıması olduğunu düşünerek mal rejiminin sona erme anındaki katkının ekonomik değerini katkıda bulunan eşe vereceğini kabul ettiği sayılan edinilmiş mal rejimidir.

01.01.2002 tarihinden önceki evliliklerde mal ayrılığı rejiminin asıl olduğundan ve bu rejimde mal tasfiyesine ilişkin hususlardan ayrıntılı olarak bahsettik. 01.01.2002 tarihinden sonra 4721 sayılı Türk Medeni Kanun uyarınca eşler arasındaki yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olmuştur. Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşler evlilik birliği içerisindeki mal varlıklarını beraber emek vererek edindikleri kabul edilir. Bu husus TMK 219’da ‘edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir‘ şeklinde tanımlanmıştır.

4721 sayılı TMK’ nın yasal mal rejimi olarak kabul ettiği edinilmiş mallara katılma rejimi TMK Madde 225 hükmünde yer alan sebeplerden birisi ile sona erdikten sonra, eşlerin   talepleri doğrultusunda mal rejimi tasfiyesine girilir.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde malvarlığının kimin adına kayıtlı olduğuna bakılmaksızın eşler yarı oranında hak sahibidir. Belirtilen tarih öncesinde ev hanımları somut bir değer ortaya koyamadığından eşinin evlilik birliği içerisinde edindiği mal üzerinde hak sahibi olamadığını görmekteydik. Kanun koyucu kadının ev işlerine, çocuk bakımına, evin dirlik ve düzeninin sağlanmasına sunduğu katkının evlilik birliğinin devamı için esas olduğu ayrıca diğer eşin evin düzeni sağlandığı için rahat bir şekilde iş hayatında var olabildiğini gözeterek mal varlığına geliri olmayan eşin emeğini de dahil etmiştir. 01.01.2002 sonrasında geliri olmayan eş edinilmiş mallara katılma rejiminin yürürlüğe girmesiyle mallar üzerinde yarı yarıya hak sahibi olmuştur.

Edinilmiş Mallara Katılma rejiminde önemli olan husus eşlerin hangi tür mallarının edinilmiş mal olarak kabul edileceğidir. Mal paylaşımı davası açmak isteyen taraf muhakkak boşanma ve mal rejimleri konusunda uzmanlaşmış bir boşanma avukatından yardım almalıdır. Bu sayede mal rejimine ilişkin ayrıntılar, deliller, tarafların sosyal ve ekonomik durumları değerlendirilerek bir yol haritası çıkarılacaktır. Mal rejimi davaları anlaşmalı, çekişmeli boşanma davalarının kesinleşmesinden sonra görülecek davalar olduğundan sadece mal rejimi davaları için değil; nafaka, velayet, tazminat gibi hususlarda da boşanma avukatından yardım almalısınız. Tek celsede boşanabilmek için muhakkak bir boşanma avukatı ile çalışmalısınız. Anlaşmalı boşanma davalarında hazırlanacak olan boşanma protokolünde net belirtilmeyen hususlar ileride size dava konusu olarak dönebilir. Böyle bir durumun yaşanmaması için boşanmanın uzman bir vekil aracılığıyla gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Anlaşmalı boşanma protokolünde taraflar mal rejimi tasfiyesine ilişkin alacak haklarından feragat edebilirler. İlgili madde doğrultusunda taraflar birbirinden katılma ve değer artış payına ilişkin herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacaklarını, birbirlerini bu hususta ibra ettiklerini belirtebilir.

Anlaşmalı boşanma protokolü kendi içerisinde usul ve esasa ilişkin kesin şartlara sahiptir. Bu şartları taşımayan protokol hakim tarafından onaylanmayacaktır. Böyle bir durumda dava reddedileceğinden dava gününe kadar beklediğiniz süre ve yapmış olduğunuz masraf da boşa gidecektir.

Anlaşmalı boşanma ile boşanan taraflar 10 yıl içerisinde mal rejimi tasfiyelerine ilişkin alacak davası açma hakkına sahiptir. Bu süre her türlü alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olması ile ilgilidir. Mal tasfiyesine ilişkin hususlarda protokolde ‘‘mal rejimi tasfiyesini konu alan değer artış payları ile (varsa) katılma alacağı hakkımdan feragat ediyorum, bu hususta herhangi bir hak ve alacak talebim olmayacaktır” beyanında bulunulduğu taktirde alacak davası açma hakkınız da kalmayacaktır.

Eşler dilerse sözleşme düzenleyerek ‘Mal Ayrılığı’, Paylaşmalı Mal Ayrılığı’ veya ‘ Mal Ortaklığı’ rejimlerinden birini de seçebilecektir. Bu seçimi yapabilmek için boşanma avukatınızla birlikte hazırladığınız yazılı sözleşmeyi noterde onaylatmanız gerekmektedir.

Mal Paylaşımına Konu Olabilen Edinilmiş Mallar Nelerdir ?

01.01.2002 tarihinden sonra yapılan evliliklerde edinilmiş mal rejiminin geçerli olduğunu ifade etmiştir. Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir. Böylece bir eşin çalışmasının karşılığı olan edimleri, çalışma gücü kaybı var ise kendisine ödenen tazminatları, kişisel mallarının gelirleri , sosyal güvenlik ve sosyal yardım kurumlarının, emekli sandıklarının yaptıkları ödemeler ve nihayetinde edinilmiş malların yerine geçen değerler, bir eşin edinilmiş mal olarak kabul edilecek, eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar, onların paylı mülkiyetinde sayılacaktır.

Her eş kanuni sınırlar dahilinde kişisel malları ile edinilmiş malları yönetme, bunlardan yararlanma, bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Ancak bir eş diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusunda maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz. Önemli bir uyarı daha yapmak isteriz ki  eşlerin kişisel malları edinilmiş mallara dahil olmamakla birlikte bu mallardan edinilen gelirler mal tasfiyesinde eşler arasında paylaşıma konu olabilecektir. Mal rejimi tasfiyelerinde alacak haklarınız için boşanma avukatınızdan yardım almalısınız.

Mal Paylaşımına konu olamayacak mallar nelerdir ?

Edinilmiş mallara katılma rejimlerinde tarafların kişisel malları mal tasfiyesine dahil edilmez. Taraflar kişisel mallarının gelirleri ile tasfiyeye konu olabilecekken malın kendisi paylaşıma girmeyecektir. Kişisel malların ne olduğu 4721 Sayılı Kanun Madde 220 gereğince açıklanmıştır. İlgili madde de ; yalnız kişisel kullanıma yarayan eşyalar, mal rejiminin başlangıcında bir tarafa ait olan eşyalar, bir eşin miras yoluyla sonradan elde ettiği ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği mal varlığı değerleri, manevi tazminat alacakları (kişinin maneviyatı şahsına özeldir ki bu sebeple kişisel mal varlığı değerindedir.)  ve yine benzer mantıkla kişisel mal varlığı yerine geçecek olan değerler şahsi mal sayılır. Şahsi mal varlığı edinilmiş mal rejimine dahil olmayacağından mal paylaşımı sözleşmesinde de yer almayacaktır.

Eşinizin kişisel mallarına katkınız varsa örneğin eşiniz üzerine kayıtlı bir dairenin içini siz yaptırmışsanız eşin kişisel malı dahi olsa bu katkı edinilmiş malların gelirinden karşılanmışsa ve yarısından az ise boşanma avukatınız vasıtasıyla kişisel malda denkleştirme isteminde bulunabilirsiniz. Böyle bir durumda kişisel mal varlığıyla evi almasına rağmen eşine karşı veya edinilmiş mallara karşı borçlanmış olacaktır.

Mal Paylaşımını Seçim Hakkı

Mal Paylaşımı Evlilik Sözleşmesi midir?

01.01.2002 öncesinde yasal mal rejimi olarak kabul edilen mal ayrılığı rejimi yeni medeni kanunun kabulüyle 01.01.2002 sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi haline gelmiştir. 4721 Sayılı Kanun kural olarak edinilmiş mallara katılma rejimini kabul etse dahi eşlere seçimlik haklar da tanımıştır. Eşler seçimlik haklarını kullanarak Mal Rejimi Sözleşmeleri yaparak kanunun sınırları içerisinde bir başka mal rejimini de seçebilecektir. Mal rejimi sözleşmeleri borçlanma sözleşmeleri değildir. Halk arasında bilinen adıyla Evlilik Sözleşmesidir. 4721 Sayılı Kanun uyarınca mal rejimi sözleşmeleri tarafların vekilleri vasıtasıyla hazırladığı sözleşmelerin noterde düzenlenmesi veya onaylanması ile yapılır. Evlenecek çiftler mal rejimlerini evlenme esnasında düzenleyecekleri bir protokol ile seçebilecekleri gibi evlenme tarihinden itibaren 1 sene içerisinde de yazılı olarak yapabilir. Bu yazılı sözleşme noter tasdiki ile geçerli hale gelecektir. Evli çiftlerin hangi mal rejimine tabi olacakları kanun uyarınca şekil şartına tabidir. Kanuni geçerlilik şartlarına uymadan imzalanan sözleşmeler hüküm ifade etmeyecek yani geçerli olmayacaktır.

 

Mal Paylaşımı Sözleşmelerinin İçeriği Nedir?

Mal rejimi sözleşmeleri yani evlilik sözleşmeleri tarafların evlilik esnasında edindikleri malların tasfiyesinde uygulanacak mal rejimini belirler. Evlilik sözleşmesinde eşler, mal rejimini paylaşımlı hale getirebilir. Edinilmiş mallara katılma rejimini sonlandırarak kanunda belirtilen diğer 4 mal rejiminden birini benimsediğini kabul edebilir. Taraflar kanunun belirlediği mal rejimleri dışında bir tercih yaptığında kanunen geçerli olmayacak ve yasal mal rejimleri neyse ona tabi olacaklardır.

Mal paylaşımına ilişkin sözleşmelerde tipiklik ilkesi gereğince eşlerin ortak olmayan çocukların mirastan gelen saklı paylarını koruma amacını taşır. Kanunun belirlediği mal rejimi sözleşmeleri ayrıntısı boşanma avukatınızla görüşülecek şekilde eşlerden birinin alacaklısının hakkını korumak amacıyla da tipiklik ilkesi benimsenmiştir.

Mal Rejimi Sözleşmeleriyle;

  • Mal Ayrılığı
  • Paylaşmalı Mal Ayrılığı
  • Paylaşmalı Mal Ortaklığı
  • Mal Ortaklığı sözleşme türlerinden biri seçebilir.

Yukarıda belirtilen mal rejimi sözleşmeleri haricinde bir tür seçmek kanuna aykırı olduğundan geçerli olmayacaktır.

Mal Paylaşımı Sözleşmelerinde ‘Mal Ayrılığı’ Rejimi

743 Sayılı Kanunda 01.01.2002 tarihinden önce evlenen çiftler için mal ayrılığı rejimi benimsenmiştir. Bu rejimde eşlerden her biri yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığını dilediği gibi yönetir, yararlanır ve dilediğinde elden çıkarır. Eşlerden birinin açıkladığımız üzere diğer eşin üzerinde malın elde edilmesinde para veya hizmet olarak ortaya koyduğu bir çabası varsa bu çabayı somut delilleri ile kanıtlayabileceği ölçüde katkısını alacak davası açarak alabilecektir.

Mal Paylaşımı Sözleşmelerinde ‘Paylaşmalı Mal Ayrılığı’

Paylaşmalı mal ayrılığı rejimini seçen çiftler kanuni şartlara uygun düzenledikleri sözleşmelerini boşanma avukatları vasıtasıyla notere onaylattıkları surette artık seçtikleri sözleşme hükümlerine bağlı olacaklardır.

Paylaşmalı mal ortaklığı rejiminde ailenin ekonomik ve sosyal durumunu güvene almak amacıyla yapılan yatırımlar, edinilen mülkler, arsalar, yazlıklar, aile konutu haricindeki evler, menkul değerler vb. diğer tasarruf ve yatırımlar eşit olarak paylaşılacaktır.

Bu değerler yerine geçen başkaca mal varlıkları da paylaşmalı mal ortaklığı rejiminde yine eşit olarak paylaşılacaktır. Türk Medeni Kanunu Madde 250′ de – Eşlerden biri tarafından paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kurulmasından sonra edinilmiş olup ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar ile ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar veya bunların yerine geçen değerler, mal rejiminin sona ermesi hâlinde eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Paylaştırmada işletmelerin ekonomik bütünlüğü gözetilir. Paylaşmalı Mal Ortaklığı rejimini kabul etse dahi eşlerin kişisel malı olarak geçen mallar paylaşıma konu olmayacaktır. İlgili kanunun devam maddesinde kişisel mal tanımına girecek mal varlıkları açıklanmıştır. Bu haliyle M.250/2 uyarınca; Manevî tazminat alacakları, miras yoluyla edinilen mallar ile karşılıksız kazandırmada bulunanın açık iradesinden aksi anlaşılmadıkça, sağlar arası veya ölüme bağlı tasarruflarla edinilen mallar hakkında bu hüküm uygulanmaz.

Edinilmiş mallara katılma rejimi ile paylaşmalı mal ortaklığı rejimi arasında benzerlikler olsa dahi aynı tür mal rejimi değildir.

Edinilmiş mal rejiminde de mal ortaklığı rejiminde de kişisel mallar mal paylaşımına dahil edilmez. Kişisel mallar, mal sahibine aittir. Eşler mal rejimlerinin her ikisinde de mal sahibi yasal sınırlara uymak zorunda olmakla birlikte yönetimi yararlanma ve tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.

Mal rejimlerinin her ikisinde de eşlerden birinin vefatı halinde veya eşlerin bir başka mal rejimini kabul etmesi halinde mevcut mal rejimi sözleşmesi sona erecektir. Ayrıca boşanma avukatınız vasıtasıyla açacağınız davada evliliğin iptali veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesi veya mal ayrılığı rejimine geçilmesinde de dava tarihinden itibaren yeni mal rejimi geçerli olacaktır.

Farklı oldukları noktalardan belli başlı olanları edinilmiş mallara katılma rejiminde her bir eşin kişisel malları ve edinilmiş malları olmak üzere 4 temel gurup bulunmaktadır. Mal ortaklığı rejiminde ise eşlerin evlilik sonrasında edindikleri mallar paylaşıma konu olacaktır. Mal rejimleri konusu oldukça karmaşık olup şahsen takip edilmesi mümkün olmayan davalardır. Bu sebeple mal rejimine ilişkin davalarınız için mutlaka bir boşanma avukatı ile çalışmanızı tavsiye ederiz.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde mal paylaşımı hususunda bir sınırlama yoktur. Var olan tüm mallar (kişisel malları hariç) paylaşıma konu olacaktır. Ancak paylaşmalı mal ortaklığı rejiminde ise ailenin ortak kullanımına ait olan mallar, ekonomik geleceği güvene alma niyetiyle edinilen mallar paylaşıma dahil olmayacaktır. Edinilmiş mallara katılma rejiminde mallar eşit olarak paylaşılmaz mal rejimi tasfiye sürecine girerse artık değerler üzerinden hesaplanan alacak hakkı paylaşıma konu olur.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde mal varlığı edinen eş, boşandığı eşine malvarlığının artık değerinin yarısını alacak olarak ödemek zorunda kalacaktır. Ancak paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde ise evlilik süresince mal edinen eş diğerine bu malın yarı hissesini (mülkiyet hakkını) vermek zorundadır. Mal varlığınıza ilişkin alacak haklarınızı öğrenmek için iletişime geçebilirsiniz.

Mal Paylaşımı (Rejimi) Sözleşmelerinde Mal Ortaklığı

En yalın hali ile mal ortaklığı rejiminde eşlerin kişisel m alları ve ortak kullandıkları mallar vardır. Eşler ortak mallarını evlilik birliğinin yararına uygun şekilde yönetirler, ortak mallarda diledikleri gibi alım, satım, kiralama vb. işlemler yapabilirler. Bu işlemleri yapmak için masrafları ortak hesaptan harcayabilirler. Eşler ortak malları kullandıkları gibi kişisel mallarını da özgürce kullanabilirler. Eşlerin kişisel malları; kazandıkları manevi tazminat davaları, sadece şahsının kullanabileceği özel nitelikteki malları kanunen paylaşıma katılmayacaktır. Bu sebeple bir kadın için mücevherleri, ayakkabıları, çantaları olarak

Mal Paylaşımı (Rejimi) Sözleşmeleri Ne zaman, Nerede ve Nasıl Yapılır?

Nişanlılar veya evli çiftler; tipiklik şartına uymak ve esasın hukuka aykırı olmaması şartıyla mal rejimi tiplerinden birini seçebilirler. Sözleşmelerin hazırlanma şartları mal rejimi sözleşmeleri için de geçerlidir. Mal rejimi sözleşmeleri, hukuk sözleşmelerinden farklı olarak serbestlik içerisinde değildir. Sözleşmeler kural olarak sözleşme serbestisi ilkesi ile hukuka aykırı olmayan her konuda özgürce hazırlanabilirken; mal rejimi sözleşmeleri yalnızca hukukun izin verdiği 4 mal rejimi sistemi içinden biri ile seçilerek yapılabilir.

Eşler evlenmeden önce, evlilik başvurusu sırasında veya evlendikten sonra bağlı olmak istedikleri mal rejimi sözleşmelerini seçebilirler. Boşanma avukatı ile iletişime geçerek mevcuttaki mal rejiminiz hakkında bilgi alabilirsiniz. Evli çiftler,  mal rejimini süresi içerisinde vekilleri aracılığıyla yasal mal rejimlerinden biri ile değiştirebilir. Burada önemle belirtmek isteriz ki mal rejimi (evlilik) sözleşmeleri yapıldıkları tarihten itibaren geçerlilik kazanır. Mal rejimi (evlilik) sözleşmeleri bu hali ile geçmişe yürütülemeyecektir.

Mal Paylaşımı (Evlilik) Sözleşmelerinin İptali

Sözleşme türünün ne olduğuna bakılmaksızın bütün sözleşmeler etik ilkelere ve hukuka uygun olmalıdır. Sözleşmeler ancak sözleşme yapmaya yetkin erişkin bireyler tarafından yapıldığında bağlayıcılık kazanacaktır. Sözleşme hukuka aykırı koşullar içerdiğinde iptal edilir. Yine benzer şekilde tüm sözleşmeler iradesi başkalarınca sakatlanmamış kişiler tarafından yapıldığında geçerlilik kazanacaktır. Sözleme iradesini zedeleyen unsurlar ; tehdit, şantaj, cebir, korku ile imzalanması veyahut imzanın taklit edilmesi durumlarını içerebilir. Sözleşme hür iradeye dayanılmadan imzalanıyorsa ispatları dahilinde iptal edilebilir. Evlilik sözleşmeleri diğer adı ile mal rejimi sözleşmelerinde de bu husus aynen geçerlidir.

Mal paylaşımı veya hukuki ismi ile mal rejimi sözleşmelerinde esasa ilişkin unsurlar kadar şekil şartları da önemlidir. Bu tür sözleşmelerde şekil şartı sözleşmenin asli unsurudur. Taraflar evlilik içerisinde imzalayacakları sözleşme ile mal rejimi türünü değiştirebileceklerdir. Bu sayede geçmiş mal rejimi sözleşmesi iptal edilecek ve usulüne uygun hazırlanmış yeni tip mal rejimi geçerli olacaktır.

Mal Paylaşımında Türler

4721 Sayılı Kanun uyarınca evli çiftler aşağıdaki mal rejimlerinden birini seçebilecektir. Çiftler bu mal rejimlerinden birini seçmedikleri taktirde evlilik tarihinin 01.01.2002 tarihinden önce veya sonra gerçekleşmesine bağlı olarak kanuni mal rejimine tabi olacaklardır.

  1. Paylaşmalı Mal Ayrılığı
  2. Paylaşmalı Mal Ortaklığı
  3. Mal Ayrılığı
  4. Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

1.Mal Paylaşımında Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

01.01.2002 tarihinden bu güne kadar gerçekleşen evliliklerde taraflar başkaca bir mal rejimi seçmemişlerse edinilmiş mallara katılma rejimine sahip olur. Bu rejimde eşler evlilik sırasında edindikleri malları eşit olarak paylaşabileceklerdir. Bu tarihten önce edinen mallarda mal varlığı kimin üzerinde ise boşanma gerçekleştiği takdirde de bu mal kişinin üzerine kalacaktı.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde çalışmayan ev hanımları da müşterek konut üzerinde hak sahibi olabilecektir. TMK M.219 ‘ da ‘‘Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.’ demiştir.

Edinilmiş Mallar Nelerdir?

Edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olan çiftlerde kişisel mal ve edinilmiş mal ayrımı çok önemlidir. Kişisel mal varlığı mal rejimi sözleşmelerinde paylaşıma dahil olmayacaktır. Tasfiyeye konu olacak mallar edinilmiş mallardır.

TMK Mad 218’de ‘Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar ‘denmiştir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı
ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler olarak ifade edilmiştir.

Mal kavramından anlamamız gereken muhakkak ekonomik olarak ölçülebilir ekonomik bir değere sahip olmaktır. Edinilmiş mallara katılma rejiminde tarafların edinilmiş malları ve kişisel malları vardır. Kişisel malları bölünemeyecek olmasına rağmen edinilmiş mallardan gelen gelirler taraflara eşit şekilde paylaştırılır. Eşinize babasından kalan ev olduğunu ve bu evinde kiraya verildiğini düşünelim. Ev, eşinizin kişisel malıdır ancak bu evin kirasından gelen gelir edinilmiş maldır. Edinilmiş mal varlığında malın kendisi değil o malın ferisi geliri paylaşılacağından kimin adına kayıtlı olduğu önemli değildir. Edinilmiş mallarda evlilik süresinin devamı boyunca ve karşılığını vererek kazanma şeklinde olmalıdır.

Kişisel Mal Nedir?

Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşler kişisel mallarında ortak değildir. Ortaklık olan mallar kişisel mallarının gelirleridir. Örneğin deden kalma bir ev altsoyuna miras yoluyla geçtiği için altsoyun kişisel malıdır. Bu evi kiraya verdiğinizde evin kira geliri evli çiftimiz için edinilmiş maldır. Evin kendisi mal paylaşımına girmeyecekken evin kira gelirleri mal paylaşımına konu olabilecektir.

Eşlerin evlilik öncesinde edindikleri mallarda kişisel mallarıdır. Mal tasfiyesine konu olmayacaktır. Piyango vb. şans oyunlarından elde edilen kazançlar, manevi tazminat davalarının kazanılmasıyla elde edilen ekonomik değerler kişisel mal kabul edilir. Edinilmiş mal varlığı kanuni olarak esas olduğu için eğer taraflar, mallarının kişisel olduğunu kanıtlayamazsa edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır.

TMK M.221’e göre;

“Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler. Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.”

TMK M.222’ye göre;

Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir.”

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Kişisel Mallar Nasıl Denkleştirilir?

4721 Sayılı TMK M.230 uyarınca; “Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir. Her borç, ilişkin bulunduğu mal kesimini yükümlülük altına sokar. Hangi kesime ait olduğu anlaşılamayan borç, edinilmiş mallara ilişkin sayılır. Bir mal kesiminden diğer kesimdeki malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına katkıda bulunulmuşsa, değer artması veya azalması durumunda denkleştirme, katkı oranına ve malın tasfiye zamanındaki değerine veya mal daha önce elden çıkarılmışsa hakkaniyete göre yapılır.”

Artık Değer Nedir ?

Artık değer eklenme ve denkleştirmeden elde edilen miktarla da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktarıdır. Değer eksilmesi ise hesaplanmaya katılmaz. (TMK M.231)

Sık Sorulan Sorular

Mal Paylaşımı nasıl yapılır?

Evlilik birliğinin sona ermesi ile taraflar malların paylaşılması için talepte bulunur. Evlilik tarihi 01.01.2002 tarihinden önce ise taraflar arasında mal ayrılığı rejimi geçerli olacaktır. Mal ayrılığı rejiminde ev hanımı kişinin evlilik birliğine ekonomik veya maddi olarak bir sonuç getiremediğinden bahisle mallar üzerindeki hakkı da kısıtlıydı. Kanun koyucunun 01.01.2002 tarihinden sonra Medeni Kanun’da köklü bir değişikliğe giderek edinilmiş mallara katılma rejimini benimsemiştir. Bu rejime göre kişisel mallar ve edinilmiş mallar vardır. Edinilmiş mallar taraflar arasında aksine bir hüküm yoksa eşit olarak paylaşılacaktır. Bu bilgilere dayanarak; mal paylaşımının nasıl yapılacağı hususunu çiftin evlilik tarihi ve bağlı oldukları mal rejimi türü belirleyecektir.

Boşanmalarda Mal Paylaşımı Nasıl Olur 2022 ?

Boşanmanız halinde evlilik birliğiniz 01.01.2002 tarihi öncesinde ise mal ayrılığı rejimine tabi olacaktır. Yeni medeni kanunda taraflar dilerse bu mal rejimine geçebilir. Mal ayrılığı rejiminde eşlerin mal varlıkları kimin üzerine ise boşanma esnasında da mal sahibi üzerinde kalır. Örneğin 01.01.2002 öncesinde eşlerden birinin üzerine bir ev diğer eşin üzerine de 3 ev olsun. Eşler boşandıkları taktirde her birine 2 ev düşmeyecektir. Kural olarak gayrimenkuller adına kayıtlı oldukları tarafın üzerinde kalmaya devam edecektir. Ancak eşlerin mal edinmeleri üzerinde birbirine sağladıkları ekonomik olarak ölçülebilir değerler var ise bu değerleri ispatlayabildiği ölçüde alacak hakkına sahip olacaktır.

Evlilik birliği 01.01.2002 tarihinden sonra gerçekleşmiş ise edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler dilerlerse yasal mal rejimi dışında başka bir mal rejimine de tabi olabileceklerdir.

Mal Paylaşımı Davası Ne Zaman Açılır?

Mal paylaşımı davasını açabilmek için öncelikle evlilik birliğinin sona ermesi gerekir. Boşanma davası esnasında mal paylaşımı davası açılabileceği gibi boşanma kararı kesinleştikten sonra da mal paylaşımı davası açılabilecektir. Boşanma davasının devam etmesi mal paylaşım davası için bekletici mesele sayılacaktır. Boşanma davası devam ederken açılacak mal paylaşımı davasında mal kaçırma gibi olumsuz durumların yaşanmaması adına ihtiyadi tedbir talep edebileceksiniz. Bu sebeple alacaklı açısından boşanma davası ile birlikte açılan mal paylaşım davası daha avantajlı olmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’na göre her türlü alacak 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu sebeple boşanma kesinleştikten sonra 10 yıl içerisinde boşanma avukatınız vasıtasıyla mal paylaşım davası açabilirsiniz.

Mal Paylaşım Davasını Kimler Açabilir ?

Boşanma davasına bağlı mal paylaşım davasını evli çiftler yani taraflar boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içerisinde açabileceği gibi taraflardan birinin ölümü halinde yasal mirasçıları da alacak davası açabilecektir. Mirasçılar mal paylaşım davasını birlikte açabilecekleri gibi mirasçılardan biri de mal paylaşım davası açabilir.

Mal Paylaşım Davası Kaç Ay Sürer ?

Anayasal düzende kişiler davalarının makul sürede görülmesi hakkına sahiptir. Bu sebeple Adalet Bakanlığı dava açılışı esnasında hedef süre belirlemiştir. 2022 senesinde boşanma davalarında hedef süre uygulamasına göre çekişmeli boşanma davaları 300 Gün sürmesi ; mal paylaşım davaları için 450 gün sürmesi hedeflemiştir. Uygulamadaki tecrübelerimize dayanarak davalar; mahkemelerin iş yoğunluğu, delillerin getirilme süresi, davanın takibinin yapılması, bilirkişi raporlarının getirilmesi, adli tatil süreleri birçok sebebe bağlı olarak değişmektedir.

Mal Paylaşım Davasında Avukatlık Ücretleri Ne Kadar ?

Mal paylaşım davalarında avukatlık ücreti davanın ağırlığı, iş yoğunluğu, davanın bulunduğu aşama gibi sebeplerden ötürü boşanma avukatınızın talebi doğrultusunda değişecektir. Boşanma avukatlarının, Türkiye Barolar Birliği’nin her yıl belirlediği asgari ücret tutarının altında dava kabul etmesi mümkün değildir. Ancak bu asgari sınırdır. Boşanma avukatınız asgari ücret tutarının aşağısında dava kabul edemeyecektir.  Fiyat bilgisi alabilmek için boşanma avukatınızla iletişime geçmelisiniz.

Eşler birbirinden habersiz mal satabilir mi ?

Eşler belirledikleri mal rejimin türüne göre edinilen mallar üzerinde sorumludur. Bu soruya doğru bir yanıt verebilmek için öncelikle eşlerim mal paylaşımına yönelik hangi tür mal rejimini benimsediğini bilmek gerekmektedir. Mal ayrılığı rejimine tabi eşler malları üzerinde diledikleri gibi tasarrufta bulabilecektir. Mal ayrılığı rejimine tabi olan çiftler malları üzerinde özgürce tasarrufta bulunabileceğinden diğer eşin bilgisi olmadan yani habersizce malını satabilecektir. Ancak paylaşmalı mal ayrılığı, paylaşmalı mal ortaklığı, edinilmiş mallara katılma gibi diğer 3 tür mal rejimine tabi olan çiftlerde durumda değişecektir. Aynı zamanda eşin evin iyileştirilmesine yapmış olduğu yatırımlar var ise mal ayrılığı rejiminde dahi diğer eşten katılmış olduğu ekonomik değer ölçüsünde alacak hakkı doğacaktır.

Satışa çıkarılan mal varlığı aile konutu ise malik olan eşin rızasının alınmadan yapılan devir ve tasarruflar da geçersizdir. Bu şekilde gerçekleşen satış işlemleri ‘yolsuz tescil’ kabul edildiğinden tapu tescil ve iptal davası açılarak satışın geriye dönük iptali gerçekleşmelidir.

Banka hesabındaki para edinilmiş mal mıdır?

Evlilik tarihi 01.01.2002 sonrası olan eşler kanun gereğince edinilmiş mallara katılma rejimine tabidir. Bu rejimde; ev hanımı eşlerinde evlilik birliği içerisindeki emek ve değerlerinin korunması ve mallar üzerinde hak sahibi olması amaçlanmıştır. Bu mal rejiminde mallar kişisel mal ve edinilmiş mal olarak 2’ye ayrılır. Kişisel mal; eşlerden birinin kullanımına özgü olan eşyalar, miras yoluyla intikal eden malvarlıkları şeklinde olabilir. Kişinin kişisel mal olarak ispat edemediği mal varlığı kural olarak edinilmiş mal hükmündedir. Bu sebeple banka hesabındaki paranın kaynağı tespit edilmelidir. Bankadaki para; kişisel bir mal varlığının tasarrufundan kaynaklanmıyor ise kural olarak edinilmiş mal kabul edilebilir.

Babanın verdiği para ile alınan ev kişisel mal mıdır?

01.01.2002 tarihinden sonra kabul edilen mal rejimi edinilmiş mallara katılmadır. Bu mal rejiminde eşlerin edinilmiş malları ve kişisel malları olarak 2 tür mal varlıkları olabilir. Kişisel mal olduğu ispat edilemeyen, para ile ölçülebilen her türlü değer edinilmiş mal varlığı sınıfına girer. Miras, üçüncü kişilerin karşılıksız kazandırmaları (bağışlama) , yalnızca bir tarafın kullanımına özgülenmiş mallar kişisel mallardır. Kişisel mallar üzerinde eşler diledikleri gibi tasarrufta bulunabilirler. Eşlerin kişisel mal varlıklarını kullanarak yapmış oldukları yatırımlar da yine kişisel mallarına dahil olacaktır. Bu sebeple babasından aldığı para ile ev alan eşin malı kişisel mal statüsündedir.

Boşanmada Altın kime verilir ?

Evlilik tarihi 01.01.2002 sonrası olan çiftler edinilmiş mallara katılma rejimine tabidir. Bu rejimde eşler edinilmiş malları aksine hüküm olmadıkça ortak olarak bölüşür. Ancak kişisel mallar mal tasfiyesine konu olmaz. Altın ziynet eşyası olarak tarafların birbirine düğünde taktıkları bir hediye niteliğindeyse mal paylaşımına dahil edilmez. Ancak evlilik birliği devam ederken tarafların ailenin güvence altına alınması amacıyla ekonomik katkı sağlayarak birikim yapmışsa boşanma esnasında altın mal paylaşımına dahil olur.

Aklınızda bir soru mu var?

Hemen İletişime Geçin Sorunuzu Cevaplayalım

Kredi Kartı İle Ödeme İçin Tıklayın
7/24 İletişim Hattı
Bize yazın
Merhaba, size https://www.esercelik.av.tr/bosanma-davasinda-mal-paylasimi/ üzerinden ulaşıyorum. Avukat desteğine ihtiyaç duyuyorum.