Boşanma davalarında tazminat; maddi ve manevi tazminat olmak üzere evliliğin bitiminde kusuru olan tarafın zararları karşılaması amacını güder. Tazminat; boşanma aşamasındaki çiftlerin en çok merak ettiği konudur. Boşanma avukatı müvekkilinin maddi ve manevi tazminat davalarında müvekkillerinin menfaatine uygun hukuki dava takibi ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Tazminat davaları boşanmanın eki niteliğindedir. Boşanan çiftler; evlilik birliğini sonlandırdıklarında aile ilişkileri ile birlikte maddi konulardaki ortaklıklarını da sonlandırarak farklı bir düzene geçerler. Boşanmanın eşler açısından mali sonuçları; miras hakkının kalmaması, TMK Mad. 179 uyarınca yapılacak mal rejimi tasfiyesi, TMK Mad. 175 uyarınca yoksulluk nafakası, TMK Mad. 174 uyarınca maddi ve manevi tazminat hakkıdır. Boşanma davası anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası olarak açılsa da her iki dava türünde de maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Anlaşmalı boşanma davasında talep tarafların anlaştığı maddi miktar üzerinden olur. Çekişmeli boşanma davalarında ise maddi ve manevi tazminat taleplerin taraflarına bağlı kalarak hakim kararı ile verilir. Boşanma sebeplerinin ağırlığı, tazminat istenen tarafın maddi durumu boşanma davalarındaki tazminat miktarını belirleyecektir. Maddi ve manevi tazminat ödememek adına mal kaçırma gibi olumsuz durumların yaşanmaması adına boşanma dilekçesi ile birlikte ihtiyati tedbir kararı talep edilmesi gerekmektedir.
Boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle menfaatleri zarar gören taraf maddi tazminat talep edebilir. Bunun yanı sıra boşanmaya sebep olan olaylardan ötürü kişilik hakları zarar gören taraf manevi tazminat talep edebilir Maddi ve manevi tazminat, amaç ve içerik bakımından boşanmanın diğer sonuçlarından ayrıdır. Yani yoksulluk nafakası bağlanan eş aynı zamanda maddi ve manevi tazminata da hak kazanabilir.
Boşanma davasında tazminat talep edecek tarafın kusursuz olmasına gerek yoktur. Kusurunun eşinden az olması tazminat talebi için yeterlidir. Türk Medeni Kanunu Mad 174/1 gereğince ”maddi tazminata hükmedilmesi için temel koşul, tazminat isteyen tarafın boşanmada kusursuz veya daha az kusurlu olması ve boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesidir. Diğerinden daha az veya kusursuz taraf uygun ölçüde maddi tazminat ile uygun miktarda manevi tazminat talep edebilir.”
Boşanma davanızı açarken boşanma ile birlikte tazminat, velayet, mal paylaşımı ve nafaka taleplerinde bulunabilirsiniz. Boşanma davasında talep edilmeyen tazminat hakkı için daha sonra tazminat davası açmak mümkündür. Ancak burada zamanaşımı süresi 1 yıldır. Boşanma davası sonuçlandıktan sonraki 1 yıl içerisinde açılmayan tazminat davasında hakkınız zaman aşımına uğrayacaktır. Hak kaybı yaşamamak için uzman bir boşanma avukatı ile iletişime geçiniz.
Boşanma davalarında tazminat talebinde bulunabilmek için karşı taraftan kusurunun az olması gerekir. Boşanma aşamasındaki çiftlerden bir tarafın kusursuz olduğunu kabul etmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu sebeple kusursuz taraf tazminat talebinde bulunabilir demek de tazminatın kapsamını oldukça daraltacaktır. Az kusurlu olan tarafın tazminat talebi kabul edilecektir, demek daha doğru olacaktır.
Kışkırtma veya tahrik sebebiyle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen eş açısından bu durum kusursuz bir davranış olarak nitelendirilebilir. Eşit kusurlu eşler açısından ise tazminat talebi kabul görmeyecektir. Kusurun az, daha fazla veya eşit düzeyde olduğu boşanma davasının sonuçlanması ile birlikte mahkeme kararı ile ortaya çıkacaktır.
Anlaşmalı boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat talep edilebilir. Tazminat miktarı ve nasıl ödeneceğini tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde yer alır. Tazminat tutarı tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde belirttikleri miktar üzerinden yapılır.
Boşanma davalarında tazminat taleplerine ilişkin en önemli husus tazminatın miktarıdır. Mevcut veya beklenen menfaatlerin zedelenmesi sonucu ortaya çıkan zararın belirtilmesi gerekir. Bu sebeple hakimin, öncelikle boşanma halinde maddi tazminat talep eden tarafın mevcut ve beklenen menfaatlerinin hangi unsurlardan oluştuğunu ve bunlara yönelik zararı belirlemesi önem taşır.
Tazminat talebinin tutarı her evlilikte değişmektedir. Evlilik ilişkilerinin dinamikleri taraflar arasındaki ilişkiler, bu evlilik sebebiyle tarafların katlandıkları yükümlülükler ve bu ilişkinin sağladığı faydalar, haklar hayatın olağan akışı ve eşlerin ilişkideki menfaatleri değişiklik gösterecektir.
Tazminat talebinde zararın belirlenmesindeki yetki kural olarak hakime aittir. Hakim gerekli gördüğü taktirde bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Taraflar tazminat yükümlülüğünde mal varlıkları oranında sorumludur. Tazminat ödemekle yoksulluğa düşülecek ise tazminat talebinin uygun bir miktara çekilmesi ve hakkaniyetli olunması gerekir.
Tazminat talebini aşan miktarda tazminata hükmedilemez. Yani davacı eş 500.000 TL tazminat talebinde bulunuyorken, hakim 600.000 TL tazminata hükmedemeyecektir.
Eş kusurlu da olsa; maddi durumunu aşacak fahiş miktarda tazminatlara hükmedilmeyecektir.
Hakim gerek kendisi gerek de bilirkişi marifetiyle tarafların mevcut veya beklenen menfaatlerini yani zararın tayini yoluna gitmesi gerekecektir. Ancak bazı durumlarda boşanma sebebiyle tarafın maddi menfaatlerinde artış da gerçekleşebilir. Örneğin tarafların arasında anlaşmazlığa sebep olduğundan çalışma saatleri ve iş tercihleri hususunda kısıtlı davranan bir kişi, boşanmadan sonra gelen iş tekliflerini çok daha iyi şekilde değerlendirebilecektir. Dolayısıyla böyle bir durumda tazminat talep eden taraf bakımından bir ekonomik yarar söz konusudur.
TMK Mad 176 gereğince hakim istem halinde irat şeklinde ödenmesine karar verilen maddi tazminatın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilmektedir. Tarafların anlaşmalı boşanması halinde bu hususu anlaşmalı boşanma protokolünde belirleyebileceklerdir. Çekişmeli boşanma davası sırasında ise istem halinde hakim tarafından karara bağlanabilir.
Boşanmanın mali sonuçlarından bir diğeri de manevi tazminattır. Manevi tazminat, TMK 174/2 hükmünde, maddi tazminattan sonra ele alınmıştır. Manevi tazminat, maddi tazminattan farklı bir sebeple ayrı olarak istenir. Kişilik haklarına yapılan saldırılar manevi zarar sebebiyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın duyduğu acı, elem, ıstırap ve üzüntünün bir nebze olsun giderilmesi, daha doğru ifade ile manevi tazmin suretiyle kişilik hakkı zedelenen taraf için manevi tazminata hükmedilir. Manevi tazminat talebinde bulunacak kişi maddi tazminat talebindeki kusur gibi daha az kusurlu veya kusursuz olmalıdır.
Tazminat miktarı maddi tazminat talebindeki gibi öncelikle manevi zararın ağırlığı belirlenmelidir. Yine manevi tazminat kusurlu tarafı yoksulluğa düşürmeyecek, hakkaniyete aykırı olmayacak, karşı taraf daha az kusurlu ise onun kusuru da dikkate alınacak şekilde olmalıdır. Bu gibi sebepler tazminatı nasıl indirebilirim sorusunun cevabıdır.
Manevi tazminat talebini artıracak durumlar ise ağır kişilik hakkı ihlalleri, sözlü ve fiziksel şiddet, yaygın kaygı bozukluğu, depresyon, tükenmişlik sendromu gibi yorucu ve tedavisi uzun dönemi alan rahatsızlar ispatlanabildiği ölçüde manevi tazminat miktarını artıracaktır.
Boşanma davalarında verilen manevi tazminat miktarı kesin olarak hesaplanamamaktadır. Yerel mahkemelerde farklı kararlar verilmektedir.
Aldatılan eş, aldatılma nedeniyle uğradığı manevi zararın tazminini sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşten talep edebilmektedir. Evlilik birliği dışındaki üçüncü kişiye yöneltilen manevi tazminattan önce sadakat yükümlülüğünün ihlali dolayısıyla eşe yöneltilen manevi tazminat talebi üzerinde durulmalıdır. Ancak eşler karşılıklı olarak birbirinden sadakat beklemediklerine dair bir sözleşme yapmış iseler artık aldatan eşten tazminat talebinde bulunulmayacaktır.
Boşanma davasında aldatan eş sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu sebeple eşine uygun miktarda bir manevi tazminat ödenmesine hükmedilebilir. Yargıtay 2.HD 2017/6199 E. 2019/781 K. sayılı kararında ”..Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar neticesinde kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasına makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını öbür yandan da kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. TMK Mad. 4 de yer alan hakkaniyet ilkesi gereğince daha uygun miktarda tazminata hükmedilmesi gerekecektir.” şeklindeki kararı ile manevi tazminatın eşin tüm zararını karşılamaktan ziyade uygun bir miktar ile aldatan eşin yoksulluğa düşmeden ödeyebileceği bir miktar olmasına özen gösterilmiştir. Evlilik birliğinde eşlerin ekonomik durumu her evlilik için farklı olduğundan ve manevi tazminat hesaplama robotu olmadığından boşanma avukatınızla iletişime geçerek tahmini bir yorum almanız mümkündür. Farklı mahkemelerde görülen benzer davalarda farklı miktarda manevi tazminat kararları çıktığı görülmektedir.
Tazminat taleplerinde boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımına tabidir. Boşanma davası sonucu kesinleştikten ve taraflara tebliğ edildikten sonra zamanaşımı içerisinde dava açmayan taraf tazminat talep hakkını kaybedecektir. Hak kaybına uğramamak için uzman boşanma avukatınızla iletişime geçiniz.
Boşanma tazminatı davası sonuçlanmış ve davalı taraf tazminata mahkum edilmiş ise tazminat ilamlı icra takibine konularak borç icra yolu ile tahsil edilecektir. İlamlı icra takibi için borçlunun adresine usulüne uygun tebligat yapılması yeterlidir. İcra takibine itiraz hakkı bulunmamaktadır. İcra takibine giren borç için icra takip masrafı, vekalet ücreti ve faiz işleyecektir. Bu sebeple tazminat borcu kısa bir zaman içerisinde oldukça artacaktır. Bu sebeple tazminat ödeyecek borçlunun icra takibine girmeden uzman bir boşanma avukatı ile iletişime geçerek borcunu kapatma yoluna gitmelidir.
Maddi tazminata ilişkin talebin sonradan artırılıp arttırılamayacağı hususu doktrinde tartışmalıdır. Bir görüşe göre maddi tazminat talebi uygun bir miktar olarak kanun hükmünde ifade edildiğinden tazminatın tam olarak zararı karşılaması gerekmez şeklinde yorum yapan hukukçular bulunmaktadır. Bir başka açıklamaya göre ise dava dilekçesinde tazminatın fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmak sonraki aşamalarda maddi tazminatı artırabilmeyi sağlayacaktır.
Boşanma davası açılırken belirtilebilecek tazminat taleplerinde henüz boşanma kararı verilmediğinden kusur oranı da bilinmemektedir. Tazminat hakkını kaybetmemek adına boşanma dava dilekçesinde tazminat talebi bulunmak mantıklıdır. Ancak tarafların boşanma davasının kesinleşmesi ile birlikte eşit kusurlu olduğu görülür ise tazminat talepleri reddedilecektir. Taraflar boşanma davası kesinleştikten bir yıl sonra da dava açabilecektir. Böyle bir durumda ise taraflar kusur oranlarını bildiğinden eşit kusurlu olarak ilamda belirtilmiş ise tazminat talepli davaları reddedilecektir.
Boşanmada kazanılan tazminat miktarı da diğer parayla ölçülebilen diğer alacaklar gibi faize girer. Ancak öncelikle tazminat kararının kesinleşmiş olması gerekir. Kesinleşmiş mahkeme kararının tarihi ile birlikte faiz işlemeye başlayacaktır.
Boşanma davalarındaki zamanaşımı kararı mahkeme ilamının kesinleşmesi ile başlamak kaydı ile bir yıldır. Boşanma davanızda tazminat talep etmediyseniz davanız kesinleştikten sonra 1 yıl içerisinde tazminat talebiniz var ise boşanma avukatınız aracılığıyla tazminat davası açmalısınız.
Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi vekalet ücretlerini belirlemektedir. İstanbul boşanma avukatı asgari ücret tarifesinden daha düşük fiyata dava alamayacaktır. Dosyanıza özel boşanma avukatı ücretlerini öğrenmek için iletişime geçmelisiniz.
Boşanma davası açıldıktan s0nra kesinleşmesi gerekmektedir. Boşanma davası kararına iki tarafta itiraz etmez ise kesinleşme gerçekleşir. Mahkeme ilamı kesinleştikten sonra borçlu ödeme yapmaz ise ilamlı icra takibi başlatılır. İcra takibine itiraz hakkı bulunmamaktadır. Tebligatın yapılması ile kesinleşir. Alacağınızı tahsil etmek için iletişime geçebilirsiniz.
Boşanma sebebi ile veya farklı bir hukuki uyuşmazlık sebebi ile alınan tazminatın helal olup olmadığına ilişkin soru hukuki bir kavram olmadığından yanıtlanmamaktadır.
Dava dilekçesi usul ve esaslara uygun olmak zorundadır. Davalının adresi açıkça belirtilmelidir. Adres bilinmiyor ise davalının mernis adresine tebligat çıkarılması için talep gönderilmelidir. Tazminatın kaynağı boşanma davası olduğundan boşanma sebeplerine ilişkin iddialar sıralanmalıdır. Talep kısmında ise boşanma ile birlikte istenen tazminat ise hem boşanma hem de tazminat talepleri ayrı ayrı sıralanmalıdır.
Anlaşmalı boşanma davalarında da tazminat elde etme hakkı vardır. Anlaşmaya dayalı olduğu için taraflar istedikleri miktarda tazminat belirleyebileceklerdir. Önemli olan husus tarafların miktarda mutabık kalmalarıdır.
Taraflar aralarında anlaşarak boşanma tazminatını taksitlendirebilir. Taksitlerin tam ve zamanında yatırılması boşanma avukatı vasıtasıyla takip edilmelidir. Ancak taraflar iç anlaşmaları ile taksitlendirme yapmamışlarsa tazminatın mahkeme kararının kesinleştiği tarih itibariyle peşin olarak yatırılması gerekecektir.
2.HD. 2016/25483E. 2017/2018K. ;”..Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, birden fazla kez ölümle tehdit ettiği ve ortak çocuğa ‘senin benden olmadığını düşünüyorum, DNA testi yaptırmalısın’ şeklinde ifadeler kullandığı; davalı-karşı davacı kadının ise güven sarsıcı davranışta bulunduğu ve eşine küfür ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya neden olan olaylarda davacı- karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu tespit edilmiştir..”
Yargıtay 2.HD. 2016/8576 E. 2017/2772 K. ; Maddi tazminat kararına yer verirken kusur belirlemesi yapılmadan maddi tazminata hükmedilmesi doğru değildir. Aynı zamanda bu Yargıtay kararı ile maddi tazminat için dikkate alınacak ölçütlere de yer verilmiştir. ‘Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. TBK Mad 50 ve 52.hükümlerine göre daha uygun miktarda tazminat belirlenmelidir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.”
2.HD. 18.12.1996 tarihli 1996/11110 E. 1996/13467 K. Yabancı para üzerinden istenen tazminat talebi sözleşmenin varlığına bağlıdır. ”..Davalı maddi ve manevi tazminatı yabancı para ile bağlı olarak istemiştir. İhtilaf sözleşme ile bağlanmadığından yabancı para üzerinden tazminat talep edilemez. İstenilen maddi tazminat boşanmanın ekini oluşturmaktadır. Boşanma davası sırasında maddi tazminat talep edilebileceği gibi dava sonrasında da tazminat talebinde bulunulabilir..”
2.HD. 12.05.2003 Tarihli 2003/5874E. 2003/6987K. ”..Taraflar arasında nafakalar ve tazminatların yabancı para ile ödenmesi konusunda bir anlaşma olmadığı halde BK M.83 hükmüne aykırı olacak şekilde tedbir nafakası, iştirak nafakası, manevi ve maddi tazminat taleplerini EURO cinsinden hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
Yargıtay 2.HD 28.02.2007 tarihli 2007/1039 E. 2007/2974K. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması kaydıyla sonradan ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini artırabilecektir. ”..davacı kadın 1.500 YTL maddi tazminat talebinde bulunmuş daha sonra verdiği 10.11.2005 tarihli dilekçesinde bu tazminat miktarını 5.000 YTL’ ye çıkarmıştır. Dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutmamıştır. Dava dilekçesinde talep aşılarak maddi tazminat konusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir., gerekçesi ile bozulmuş ise de davacı kadının maddi tazminat konusunda dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkını saklı tuttuğu ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davası kadının sonradan ıslah dilekçesi vererek maddi tazminata yönelik karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmiştir..”
2.HD. 11.11.2019 tarihli 2019/7193 E. 2019/11169 K. :Tazminat talebini değiştirme, artırma, ancak davacının ıslah dilekçesi veya karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. ”..Davalı kadın cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. HMK Mad 141 gereğince iddia ve savunmanın hangi aşamaya kadar genişletilebileceği hüküm altına alınmıştır. Taraflar dilekçe aşaması dışında ancak karşı tarafın açık rızası veya ıslah yokluğu halinde iddia ve savunmalarını genişletip değiştirebilir. Davacı erkeğin anılan talebe ”açık rızasının’ olmadığı konusunda bir duraksama olmadığı gibi davalı kadın tarafından bu davada HMK 141 maddesinde gösterilen süreden sonra maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında süresinde olmadığından bahisle ”karar verilmesine yer olmadığı’ şeklindeki karar verilmesi talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.”
Yargıtay 2HD. 2019/542 E. 2019/ 1322K. :Taraflardan hangisinin daha ağır kusurlu olduğuna ilişkin ”..Yapılan yargılama ve toplanan delillerden dosya arasında mevcut telefon ve sms kayıtları ile birlikte özellikle ortak çocukların beyanları birlikte değerlendirildiğinde kadının davranışlarının güven sarsıcı boyutu aştığı, sadakatsizlik olarak kabul edilmesi gerektiği yine mahkemece erkeğin kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı erkeğin, manevi bağımsızlığı olan bir konut temin etmediği, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı, kadının içine cin kaçtığını ileri sürerek hocalara götürdüğü, hastaneye götürmediği ve son olarak ailesini arayıp kızınız öldü dediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda; erkeğin ağır , kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucunda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmadığından, bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 2HD. 2018/6451 E. 2018/15153K. :Karısını kıskanan ve karısına karşı aşırı kıskanç olarak evlilik birliğinin bitmesine sebep olan eş ağır kusurludur
Yargıtay 2.HD. 2013/18440 E. 2014/42 K. : Eşine ‘salak‘ diyerek, düğün fotoğraflarını yırtan eş manevi tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/2-813 Esas, 2016/157 Karar; Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma davasından kaynaklanmaktadır. Davalı kadın güven sarsıcı hareketlerde bulunarak başka erkeklerle görüşmüş, buluşmuş, gece geç saatlere kadar telefonda görüşmüştür. Bu olayları öğrenen davacı erkek, kadına basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek seviyede şiddet uygulamıştır. Bu şiddetin ardından kadın erkekten şikayetçi olmuş ve ceza davası görülmeye başlamıştır.
Davacı erkek, haksız tahrik indiriminin uygulanmasını talep ederek güven sarsıcı davranışları öğrenmesi ile sinirlerine hakim olamadığına ilişkin savunmada bulunmuştur. Savunması kabul edilmiştir. Davacı erkeğin fiziksel şiddeti ile kadının güven sarsıcı hareketleri sebebiyle her iki tarafında boşanmada kusurlu olduğu kabul edilmekle birlikte kadının daha ağır kusurlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Daha ağır kusurlu olan davalı kadının, kocasına manevi tazminat ödemesi gerektiğine karar verilmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/12460 Esas, 2016/2831 Karar: Eşler arasında boşanma davası görülmüştür. Kadın ağır kusurundan ötürü erkeğe tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. Kadın tazminat miktarının fazla olmasından ötürü temyize başvurmuştur. Manevi tazminat miktarı; kişilik hakkına zarar veren eylem arasında hakkaniyete uygun bir oran olmalıdır. Karşı tarafın zenginleşmesini, diğer tarafın yoksullaşmasına sebebiyet veren manevi tazminat talebi reddedilir.
Eserçelik Hukuk Bürosu; İstanbul ilinde faaliyet gösteren ve Avukat Doğa Eser Eserçelik tarafından başta sağlık ve boşanma hukuku alanında hizmet veren İstanbul Hukuk Bürosudur.
